Bunun bana olduğuna inanamıyorum. Okula bir daha asla gidemem. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق أن هذا يحصل إلي لايمكنني العودة للمدرسة أبداً |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لايمكنني أن أصدق بأنني في الحقيقة أقوم بهذا |
Noel'in lanet olası bir doğruluk oyununda üstüme gelmesine izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق بأني تركت نويل يقدر علي في لعبة الحقيقه أو الجرأه المعتاده |
Son 7 ayda yaşadıklarımızdan sonra bana bunu sorduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق إنكَ سألت هذا السؤال بعد كل ما مررنا به طيلة السبعة شهور |
Senin dolabın var ve benim yok, işte buna inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق أن لديك خزانة وأنا لا |
Daha önce buraya gelmediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق لم آتي إلى هنا من قبل |
Son 7 ayda yaşadıklarımızdan sonra bana bunu sorduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أصدق إنكَ سألت هذا السؤال |
- Sana yalan söylemek istemedim. - Ona inanamıyorum. | Open Subtitles | لم أرد أن أكذب عليكِ - لايمكنني أن أصدق ما يفعله - |
Carla'ya, 6. sınıfta kız kardeşimle öpüştüğümü söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | (لايمكنني أن أصدق أنك أخبرت (كارلا أنني توددت إلى أختي في الصف السادس |