~ Yalnız ve üzgün olsam da Ağlamıyorum. | Open Subtitles | بالرغم من اني أشعر بالوحدة فأنا لا أبكي. |
Ben Ağlamıyorum. | Open Subtitles | أنظري. أنت لست بحاجة لأن تكوني قلقة, أنا لا أبكي. |
Sütümü açamıyorum diye sürtük gibi Ağlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أبكي مثل ساقطة لإني لا أستطيع فتح علبة حليبي |
- Ne diye ağlıyor bu? - Ağlamıyorum! Monitörümü söktüler. | Open Subtitles | أنا لا أبكي لقد نزعوا جهاز كاميرا المراقبة مني |
Hayır, yastığımda Ağlamıyorum. | Open Subtitles | لا, أنا لا أبكي على وسادتي من يبكي على وسادته ؟ |
Ben annem için Ağlamıyorum, o yaşıyor. | Open Subtitles | أنا لا أبكي على أمي. إنها على قيد الحياة. |
Üzüldüğüm için Ağlamıyorum. Çünkü üzülmedim. | Open Subtitles | - أنا لا أبكي لأنني حزينة فعلاً، لانني لست كذلك |
Yanlızca ben kendimi kötü hissettiğimde küçük bir kız çocuğu gibi Ağlamıyorum. | Open Subtitles | ...لكنني عندما أحس بشعور سيء لا أبكي مثل فتاة صغيرة |
Bana "zırlak" diyor, ama eskisi kadar çok Ağlamıyorum. | Open Subtitles | "يدعوني بـ"الفتاة الباكية لكني لا أبكي بقدر ما كنت |
Yani Ağlamıyorum demiyorum. Ama arada sırada gülerim. | Open Subtitles | لا أقول أنا لا أبكي لكن في الوسط, أضحك |
Ben gecikince Ağlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبكي عندما أكون متأخراً |
Ağlamıyorum, kesinlikle senin için Ağlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبكي. أنا لا أبكي عليك. |
Hayır. Bak, son kez söylüyorum. Ağlamıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا, أسمعوا أنا لا أبكي لأخر مره أقولها |
Beni rahat bırak. Bunun için Ağlamıyorum. | Open Subtitles | دعيني و شأني أنا لا أبكي لأجلك |
Öleceğimi söylediğiniz için Ağlamıyorum. | Open Subtitles | لا أبكي لأنك أخبرتني أنني سأموت |
Burada bilerek Ağlamıyorum ama... | Open Subtitles | أنا لا أبكي كثيراً هنا .. ولكن |
Ben Ağlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبكي أنا لا أبكي أنا بخير |
Ağlaması için başkasını bulun, çünkü ben ağlamam. | Open Subtitles | أحضر شخصا آخر ليبكي لأنني لا أبكي أنا لا أفعل ذلك |
sanırım anlamadın hey, umursamamış olmam, anlamadığım anlamına gelmez Ağlamayacağım söylediğim şeylerin senin için bir şey ifade etmemesinden nefret ediyorum ama sen, sen bir maymunsun! | Open Subtitles | لم أتوقع أنك ستتفهم كوني لا أبالي لا يعني بأنني لن أتفهّم يسرّني أنني لا أبكي |
Gitmem gerektiğini ve iyi bir çocuk olup ağlamamamı söylediler. | Open Subtitles | ،ظلا يقولان يجب أن أرحل، يجب أن أكون ولد مطيع ,وأن لا أبكي |
Bu, 6 hafta sonraya kadar bizim ailecek son akşam yemeğimiz ama ağlamayacağıma kendime söz verdim. | Open Subtitles | هذا آخر عشاء عائلي لنا لمدة 6 أسابيع لكن وعدت نفسي أن لا أبكي |