"لا أحب ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • hoşuma gitmiyor
        
    • hoşuma gitmedi
        
    • sevmem
        
    • sevmiyorum
        
    • bunu sevmedim
        
    Sanırım sana aşık oluyorum ve bu da çok hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أعتقد أنني وقعت في الحب معكِ وأنا لا أحب ذلك تماماً
    -Benim hoşuma gitmiyor ama devam etmeliyiz. -5 tık uzakta. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك أيضا ولكن يجب أن نلقى الطائرة
    İnsanların bana ateş etmesi gerçekten hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أنا فعلاً لا أحب ذلك عندما تطلق الناس النار على
    Bir isyan mı? Polisler niye burada bilmiyorum, ama bu hoşuma gitmedi. Open Subtitles لا أعلم ما يفعله رجال شرطة بشأن هذا ، ولكنى لا أحب ذلك
    Polisler niye burada bilmiyorum, ama bu hoşuma gitmedi. Open Subtitles لا أعلم ما يفعله رجال شرطة بشأن هذا ، ولكنى لا أحب ذلك
    Bazen yabancılarla konuşmayı severim. Bazen sevmem. Open Subtitles أحياناً أحب التحدث إلى الغرباء و أحياناً لا أحب ذلك
    Bunu senden daha çok sevmiyorum, Hal. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك أي شيء أفضل مما تفعله يا هال.
    bunu sevmedim, Tom. Bugünlerde sürekli karşıma çıkıyorsun. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك ، إنني أراك كثيرا هذه الأيام
    Özel hayatıma burnunu sokma, hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles توقف عن اقتحام خصوصيتي يا رجل, لا أحب ذلك
    İnan bana hoşuma gitmiyor, ama çocuk olmak zorunda. Open Subtitles صدقني , لا أحب ذلك , لكن يجب أن يكون الصبي
    Anlıyorum. hoşuma gitmiyor, ama anlıyorum. Open Subtitles أحصل عليه أنا لا أحب ذلك لكن يمكنني الحصول عليه
    Alien çok fazla olay çıkarıyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles جلب الغريبة في الكثير من الحرارة إلى أسفل، وأنا لا أحب ذلك.
    Annemi başından savman hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك عندما كنتِ قصيرة مع أمكِ. ماذا؟
    Kolay değil biliyorum. Benim de hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أعرف ان ذلك ليس سهلا أنا لا أحب ذلك أيضا
    Teknikerlere göre gayet başarılı fakat bu benim hoşuma gitmiyor. Open Subtitles الفنيين يقولون أنهم يفحصون الأداة أو شي من هذا القبيل، لا أحب ذلك
    Değilim. Sadece bazı şeylerin yok olması hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا، أنا فقط لا أحب ذلك عندما تختفي الأشياء.
    Biraz karışık bir durum, pek hoşuma gitmedi. Open Subtitles انه غير متكافئ بطبيعة الحال اننى لا أحب ذلك
    Hey, dostum. Kay kayımın üzerinden geçtin. Bu hiç hoşuma gitmedi tamam mı? Open Subtitles يا، رجل، كسرت لوحة تزلجي أنا لا أحب ذلك , حسنا؟
    Bu birlikte hareket etmek saçmalığını kafanıza kim soktu bilmiyorum... ama bu hoşuma gitmedi. Open Subtitles لا أعلم ، من الذي وضعكم لتكونوا مع بعضكم ولكني لا أحب ذلك
    Eğilmeyelim. Ben eğilmeyi sevmem. Open Subtitles لن نستلقي لن نستلقي لأنني لا أحب ذلك
    Bunu senden daha çok sevmiyorum, Hal. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك أي شيء أفضل مما تفعله يا هال.
    bunu sevmedim, Tom. Bugünlerde sürekli karşıma çıkıyorsun. Open Subtitles أنا لا أحب ذلك ، إنني أراك كثيرا هذه الأيام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus