"لا أحد يجرؤ" - Traduction Arabe en Turc

    • kimse
        
    Bütün komşular bu durumdan şikayetçi, ama kimse karışmaya cesaret edememiş. Open Subtitles كل الجيران مستاءون من الموقف، لكن لا أحد يجرؤ على التدخل.
    Uğraşılmak istemediği sürece kimse Stella'yla uğraşamaz. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على العبث مع ستيلا إلا لو ستيلا أرادت هذا العبث
    kimse Neil Goldman'ı çiğneyip, yanına kâr kazanamaz. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على أخذ شيء من نيل كولدمان ويهرب
    Haber dünyasındaki herkes bunu biliyor ama kimse söylemeye cesaret edemiyor. Open Subtitles جميع الإعلاميين يعرفون هذا، لكن لا أحد يجرؤ على قوله
    Ama Charlie ona aşık olduğu için kimse Laila ile konuşmaya cesaret edemiyor. Open Subtitles ..ولكن منذ أن جن بها آنا .لا أحد يجرؤ على التحدث إليها..
    Şu ihtiyarlar kulüp evimizi dağıttı! Ve kimse bizim mekanımıza saygısızlık edemez! Open Subtitles هؤلاء العجائز دمروا بيتنا لا أحد يجرؤ على تحطيم مقرنا
    Ayrıca ben senin yanındayken kimse Üstadıma saygısızlık yapamaz. Open Subtitles الى جانب ذلك ، لا أحد يجرؤ على أن يكون وقحا لأستاذي معي بجانبك
    Öyle bir sessizlik olur ki kimse o sessizliği anlatmaya bile cesaret edemez. Open Subtitles صمت لدرجة أن لا أحد يجرؤ على ذكر الموضوع مرة أخرى.
    Bu yaşlı adamlar bizim kardeşlik evimizi dağıttılar. Ve kimse kardeşliğe saygısızlık edemez! Open Subtitles هؤلاء العجائز دمروا بيتنا لا أحد يجرؤ على تحطيم مقرنا
    Bu yaşlı adamlar bizim kardeşlik evimizi dağıttılar. Ve kimse kardeşliğe saygısızlık edemez! Open Subtitles هؤلاء العجائز دمروا بيتنا لا أحد يجرؤ على تحطيم مقرنا
    Eğer tanrıların nimet var bir kere, kimse size karşı cesaret edecektir. Open Subtitles بمجرد الانتهاء من بركة الآلهة ، لا أحد يجرؤ معارضة لك.
    Doğru, kimse cesaret edemez dostunuza hücum etmeye. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على مهاجمته، لكنه مكروه
    kimse babanla uğraşamaz. Open Subtitles لأنه لا أحد يجرؤ على التلاعب مع والدك
    Gazeteciler dışında kimse Nanjing'e gelip de silah olarak spor ceketten başka birşey taşımaz. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على الدخول إلى "نانجينج" إلاّ صحفي مسلّح بلا شيء ماعدا سترة رياضيّة!
    Bu bebeklerden biri ile kimse yarışamaz. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على العبث معك عندما يكون لديك إحدى هذه الصواريخ!
    Bu kaz kafalılar dışında kimse cesaret edemedi! Open Subtitles لا أحد يجرؤ على الإقتراب ما عدا تلك الأوز!
    Shuuya-kun'u ezmeye kimse cesaret edemiyordu artık. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على ايذاء شويا بعد الآن
    Benim gibi olduğunuz zaman Bay Carson kimse konuşmaya cüret edemediği için elden geldiğince işaretleri anlamaya çalışırsınız. Open Subtitles عندما تكون مثلي، سيد "كارسون" يجب أن تقرأ الإشارات بأفضل شكل لأن لا أحد يجرؤ على التكلم
    kimse hatalarını söyleyebilme cesaretini gösteremez. Open Subtitles لا أحد يجرؤ على مشاهدة حماقتهم
    Yargıcın karısı olursan seni kimse bir şeyle suçlayamaz. Open Subtitles وزوجة للقاضي، لا أحد يجرؤ على اتهام لك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus