Öyleyse bize yardım edin. Ben böyle yaşayamam. | Open Subtitles | رجاءً ساعدنا لا أستطيع العيش بهذه الطريقة |
Radha' yı delicesine seviyorum! onsuz yaşayamam. | Open Subtitles | أنا مجنون بحب رادها لا أستطيع العيش بدونها |
Ben burada sadece seninle yaşayamam. Senden hoşlanmıyorum bile. Eskiden bana gülmezdin. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع العيش هنا إلى الأبد أنا لا أحبك حتى |
Tony, kendine yaptığın şeyle yaşayamam. | Open Subtitles | . تونى , أنا لا أستطيع العيش مع ما يحدُث لك |
Delirmiş gibiyim. Artık böyle yaşayamıyorum. | Open Subtitles | أنا مثل الشخص المجنون لا أستطيع العيش هكذا للأبد |
İçimdeki bu acıyla yaşamaya devam edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش وأنا أحس بذلك الألم بداخلي |
Efendim, bu adam benim kişisel doktorum. Onsuz yaşayamam. | Open Subtitles | سيدي، هذا الرجل طبيبي الشخصي لا أستطيع العيش بدونه |
Ben de sizi mutlu etmeden yaşayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش أيضاً مالم أجعلك سعيداً. |
Artık eskisi gibi yaşayamam. Burada kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش كما السابق أريد البقاء هنا |
Biliyorsun bu tür cevapla yaşayamam! Desteğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | تعرفين بأنني لا أستطيع العيش مع مِثل هذه الإجابات. |
Birkaç ay sonra burada gitmiş olacağım. Burada yaşayamam. | Open Subtitles | سأخرج من هنا بعد شهرين، لا أستطيع العيش هنا. |
~Ne yaparım ben, gidişin öyle ani oldu ki... ~Ne yaparım ben, sensiz yaşayamam ki... | Open Subtitles | ماذا عليّ أن أفعل لا أستطيع العيش من دونك |
~Ne yaparım ben, gidişin öyle ani oldu ki... ~Ne yaparım ben, sensiz yaşayamam ki... ~Kimsenin bilmediği... ~...bir sırrın mı vardı? | Open Subtitles | ماذا عليّ أن أفعل وقد رحلتِ فجأة ماذا عليّ أن أفعل لا أستطيع العيش من دونك ماذا عليّ أن أفعل وقد تركتيني خلفك |
Tüm bilebildiğim, ben böyle yaşayamam. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنني لا أستطيع العيش مع نفسي هكذا |
Çünkü sensiz yaşayabilirim ama bir başkasıyla yaşayamam. | Open Subtitles | أستطيع العيش بدونك ، لكنني لا أستطيع العيش مع شخص آخر |
Ama parasız da yaşayamam. Parasız hayat hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع العيش معدمه الحياة , اللعنه متى أنت تنكسر |
Bu şekilde daha fazla yaşayamam Frank, çocuklarım da yaşayamaz. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع العيش هكذا ، فرانك، ولا يمكن كذلك لأطفالي. |
Lise beden eğitimi öğretmenliği maaşıyla yaşayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش على مرتب مدربة ثانوية وحدي |
O haklı Arush, ben de onsuz yaşayamam. | Open Subtitles | أنه على حق يا أروش , أنا لا أستطيع العيش بدونها أيضا. |
Üzgünüm. Keşke bir şey yapabilseydim. Kendimle yaşayamıyorum. | Open Subtitles | آسف أتمنى لو أن بيدي حيلة لا أستطيع العيش مع ضميري |
Bu şekilde yaşamaya devam edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش هكذا |