"لا أصدق أنكِ" - Traduction Arabe en Turc

• olduğuna inanamıyorum
• ettiğine inanamıyorum
• olmana inanamıyorum
• söylediğine inanamıyorum
• yaptığına inanamıyorum

Şu an yatağımda olduğuna inanamıyorum. İçeri pencereden girdiğine inanamıyorum. Biliyorum.
لا أصدق أنكِ في سريري ولا أصدق أنكِ أتيتِ عبر النافذة

Yaptığım adiliklerden sonra hâlâ yanımda olduğuna inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ ما زلتِ في صفي بعدما كنت وغداً

Babam için Cal Cooper'ı terk ettiğine inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ إنفصلتِ مع كال كوبير لتخرجي مع أبي

Yaşadığımız onca şeyden sonra, bana böyle ihanet ettiğine inanamıyorum.
بعد كلّ ما مررنا به، لا أصدق أنكِ قد تخونينني هكذا

Bilgileri ölü birinden öğrenmiş olmana inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ تجعلين الموتى يخبرونكِ بأشياء

Sonunda dairemi görecek olmana inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ سترين شقتي أخيراً

Bunu söylediğine inanamıyorum. Biliyor musun?
أكاد لا أصدق أنكِ قلتِ هذا للتو حسناً، أتعلمين؟

Lanet olsun, biliyor musun, bu yaptığına inanamıyorum.
يا للهول، أتعلمين ؟ لا أصدق أنكِ على وشك فعل هذا

Burada olduğuna inanamıyorum. Büyük leydiyle tanıştın mı?
لا أصدق أنكِ هنا، أقابلتِ السيدة الكبيرة ؟

- Burada olduğuna inanamıyorum. - Paris'te yaşıyorum.
لا أصدق أنكِ هنا - أنا أعيش هنا في باريس -

Yaptığın onca şeyden sonra bana kızgın olduğuna inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ غاضبة مني بعد كل ما فعلتي

Eskiden Amy Loubalu ile arkadaş olduğuna inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ كنتِ صديقة آمي لوبالو

Vücuduna batacak olan iğneleri en yakın arkadaşına tercih ettiğine inanamıyorum!
لا أصدق أنكِ تختارين حقن سم على صديقتكِ العزيزة

Bunu buraya koymam için beni ikna ettiğine inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ أقنعتيني بوضع هذه هنا.

Tüm paranı oraya transfer ettiğine inanamıyorum...
لا أصدق أنكِ حولتِ كل أموالكِ..

Böyle bir durumda bize yardım ettiğine inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ تساعدينا بهذه الطريقة

Hâlâ buna kızgın olmana inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ لازلت غاضبة بشأن ذلك

Bunu bana şimdi gösteriyor olmana inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ تعلمينني هذا الآن!

Bunun için gelmiş olmana inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ جئتِ لأجل هذا

Bu insanlara yardım edebilmek için herkese yalan söylediğine inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ كذبتِ على الجميع لتساعدي هؤلاء الناس

Sana elimi uzatmaya çalışırken bunu bana söylediğine inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ تقولين هذا لي بعد أن حاولت مصادقتكِ

Lois bunu yaptığına inanamıyorum.
لويس , أنا لا أصدق أنكِ تفعلين هذا إذا عملتِ لـ فوكس نيوز