Sevdiğin kadının gölgesiyle yaşamanın ne olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum! | Open Subtitles | لا أضن ذلك. لا أضن إنكِ تدركين ما يعني أن تعيش مع ظل إمرأة التي تحبها. |
Evet. Bir şey hariç. O günden beri tek kuruş harcadığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أجل , بإستثناء أنني لا أضن أنه قد صرف قرشاً واحداً |
Hiç sanmıyorum. Burgerci olmasını boksör olmasına tercih ederim. | Open Subtitles | .لا أضن ذلك أحبد أن أجعله يقلب الهمبرغرمن أن يصبح ملاكما |
Nedense kilise kanununun durumum göz önüne alınarak oluşturulduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بطريقه أو بأخرى لا أضن بأن القانون الكنسي يتناسب مع عقليتي |
- ...yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن ، لا أضن أنني أستطيع القيام بذلك |
Bunun senin işine yarayacağını sanmıyorum yine de. | Open Subtitles | مثال للصبر لا أضن هذا الأمر سيفلح معكِ |
Onsuz yaşayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | . لا أضن بأنني استطيع العيش بدونه |
- Bunu kontrol etmek zorundasın. - Yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | . عليك التحكم بهذا - . لا أضن بأنه بإمكاني هذا - |
Kahve istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن أنها ترغب بإحتساء القهوة. |
Percy Jones'un hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن أن بيرسي جونز جاهز |
Çünkü ben sevdiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنه لا أضن بأنك تحبني |
İşe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن أن هذا سيفلح |
Onunla bir ilgim olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | 0 لا أضن أن لدي أي صلة بهذا |
Jesse sislerin içinde kayboldu diye neşeli grubumuza bir karşı istihbarat ajanını almaya gerçekten ihtiyacımız olduğunu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أضن أننا نحتاج عميل في مكافحة التجسس ينظم إلى فرقتنا للمرح (جيسي) , يحقق بخصوص نفس الأشخاص الذين نبحث عنهم نحن |
Finny'nin yüzme bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن أن (فيني) يستطيع السباحة. |
- sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن. |
sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أضن هذا. |