"لا أظن أنها" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu sanmıyorum
        
    • olduğunu düşünmüyorum
        
    • sanmam
        
    • olduğunu bile sanmıyorum
        
    Buranın Lydia için uygun ortam olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنها البيئة العائلية المثالية لليديا.
    Barlar için uygun, ama çocuklara göre olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إنها خدعة مناسبة للحانات، ولكن لا أظن أنها مناسبة للأطفال
    - Burada mı? - Kaçırma olduğunu sanmıyorum! - 330 yönüne bir dönüş yapmış. Open Subtitles لا أظن أنها عملية اختطاف لقد قالوا أنها اخطتفت
    Açıkçası, bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles بصراحة, لا أظن أنها فكرة جيدة على أى حال
    Bugün için çok da iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum ya da hiç bir zaman için. Open Subtitles لا أظن أنها فكرة جيدة الذهاب اليوم أو ابدا.
    - Görüşmeler kapalı kapılar ardında ama o konuyu açmadığını hiç sanmam. Open Subtitles -الجلسات تجري خلف أبواب مغلقة ، لكن لا أظن أنها لم تفعل.
    Kendi zehrini yiyeceğini sanmam. Open Subtitles لا أظن أنها ستأكل سمّها بيديها
    Sid'ın bulduğu yağlı madde var ya, ne tür bir hücre olduğunu anlamamak bir yana, insana ait olduğunu bile sanmıyorum. Open Subtitles يا رجل هذه المادة الزيتية التي وجدناها ليس فقط أعرف أي نوع من الخلايا بل لا أظن أنها بشرية لدي نفس المشكلة مع الشعر
    Bunun bir büyü olduğunu sanmıyorum, çünkü kafiye yoktu. Open Subtitles حسناً ، لا أظن أنها تعويذة لأن . الكلمات لم تكن على القافية
    Güçlü jimnastik antrenmanı göstergesi olduğu kadar tecavüz belirtisi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles نعم. لا أظن أنها تدل على حدوث اغتصاب بل تدل بالأحرى على تدريبات جمباز عنيفة
    İlk kez olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles حسناً، لا أظن أنها أول مرة يحدث فيها هذا الشيء؟
    Tesadüf olduğunu sanmıyorum ve işte burada kendin yürüyorsun bu yolda, bütün bunlarla tekrar mücadele ediyorsun Open Subtitles لا أظن أنها مجرد صدفة أنك وضعتني بهذا الدرب وها أنت ذا، تسلك نفس الدرب
    Bak bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum, henüz değil. Open Subtitles أصغ ، لا أظن أنها فكرة سديدة ، ليس بعد
    Evet de bunun senin için doğru iş olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles نعم، لكني لا أظن أنها الوظيفة الملائمة لك
    O çıkan videodan sonra erkeklere ilgisi olduğunu düşünmüyorum gerçi. Open Subtitles على الرغم من، بعد انتشار ذلك الفيديو الخريف الماضي لا أظن أنها تحب الفتيان.
    Üzgünüm. İyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أسفه , أنا فقط لا أظن أنها فكره جيده
    - Muhtemelen doğru. - Tamamen doğru olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ربما إنها الحقيقة - لا أظن أنها الحقيقة الكاملة -
    Hayır, bunun başka birisi için yazılmış olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أظن أنها كُتِبت من أجل غريب
    Hayır, hoşlandığını sanmam çünkü o kaltağın teki! Open Subtitles لا، لا أظن أنها تعجبك، لأنها حقيرة تماماً!
    Ama olduklarını sanmam. Open Subtitles لا أظن أنها كذلك
    Çünkü onun bunu bilebileceğini sanmam. Tamam. Open Subtitles لأنني لا أظن أنها ستعرف - حسن -
    Ama kadının bu sabaha kadar bunlardan haberinin olduğunu bile sanmıyorum. Open Subtitles لكن لا أظن أنها تعرف أي شيء بشأنها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus