"لا أعرف إن" - Traduction Arabe en Turc

• mı bilmiyorum
• emin değilim
• mu bilmiyorum
• miyim bilmiyorum
• bilemedim
• olup olmadığını bilmiyorum
• mi bilmem
• sanmıyorum
• bilmiyordum
• bile bilmiyorum
• misiniz bilmiyorum

Yeterli yakıtım var mı bilmiyorum, ama süzülmek için yükseliyorum.
لا أعرف إن كان الوقود يكفينى لكننى سأرتفع بها لأنزلق

Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra.
لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة

Ben bütün bunları yaşarken yanımda birinin olmasını istediğimden emin değilim.
لا أعرف إن كنت أريد أن أمرّ بذلك بينما يراقبني أحدهم

Senin hakkında yazıyor mu bilmiyorum ama, aradığını haber vereceğim.
لا أعرف إن كان يكتب عنك، لكني سأبلغه بأنّك أتصلت.

Henüz bunu kendim dener miyim bilmiyorum ama, bu uygulama mevcut.
لا أعرف إن كان علي تجربة ذلك، لكن هذا متاح الآن.

Verdiğin selamı bilerek mi verdin yoksa beni oyalamak için mi, bilemedim.
حسناً، لا أعرف إن كنت تقصدين أن تحيّيني أم تتلاعبين بي.

Seni özlüyorum, fakat yalnızca bunun yeterli olup olmadığını bilmiyorum.
لقد اشتقت لك لكني لا أعرف إن كان هذا يكفي

Aranızda Kuzey Pennsylvani'dan olan var mı bilmiyorum. Fakat burası benim küçücük ciğerlerimle ilk 19 yılımı geçirdiğim yerdi.
لا أعرف إن كان أي شخص ينحدر من شمال شرق بنسلفانيا. لكن هنا حيث قضيت أول 19 عاماً مع رئتي الصغيرتين.

Bu, alışkanlık mı yoksa aşk mı bilmiyorum ama... eğer beni terk edersen çok mutsuz olacağım.
أنا لا أعرف إن كان حبا أم هو حكم العادة لكن إن هجرتني، ستصيبني بتعاسة شديدة، وأنا لا أريد ذلك

Zokayı yuttular mı bilmiyorum, yüzbaşım.
هناك طنّ من المشاة.. يا كابتن لا أعرف إن كانوا سيبتلعون الطعم..

"Gökyüzü... bulutlu mu yoksa açık mı bilmiyorum... çünkü gözlerim sadece seni görüyor... hayatım... ay çıkmış olabilir..."
في السماء لا أعرف إن كانت صحوا أم غائمة لكني أملك عيونا فقط

Bunu telefonda konuşmasak iyi olur, biliyorsun, çünkü çünkü dinliyorlar mı bilmiyorum.
أفضل ألا أتحدث على التليفون من هنا , كما تعلمين لأنني لا أعرف إن كانوا كما تعرفين

Bu akşam ayarlayabileceğimden emin değilim.
لا أعرف إن كنت أستطيع ترتيب الأمر الآن و الليلة

Bu iyi mi, kötü mü, hala emin değilim.
أنا حقا لا أعرف إن كان هذا شيئا جيدا أم سيئا

Orada yaşayıp yaşamadığından emin değilim. Ama öğrenebilirim.
لا أعرف إن كان يقيم هناك لكن يمكنني أن أعرف

Olanları duydun mu bilmiyorum ama büyük bir skandal oldu.
لا أعرف إن كنتَ رأيت التداولات لكن كان هناك فضيحة.

Ailem buna gerçekten inanıyor mu bilmiyorum, ama onları haksız çıkarmak istemedim.
لا أعرف إن كان والداي فعلا يصدقان ذلك، لكن لم أرد أن أثبت خطأهم.

Seninle bir daha konuşmak için şans bulabilir miyim; bilmiyorum
لا أعرف إن كانت ستتسنى لي الفرصة للحديث معك ثانيةً

Teşekkür mü etsem, özür mü dilesem, bilemedim şimdi.
لا أعرف إن كان علي أن أشكركِ أم أتأسف لكِ.

Dahi ya da dolandırıcı olup olmadığını bilmiyorum Neden böyle olduğunu da bilmiyorum.
لا أعرف إن كنت عبقريّ أم غبيّ ؟ لا أعرف ماذا تكون حقـاً

Bu çiftçi kıyafetlerini giydiğimden mi bilmem ama şu an seni kendime çok yakın hissediyorum.
لا أعرف إن كانت ملابس المزرعة هذه أم لا لكني أشعر بأني قريب منك الأن

Bu işleri becerebildiğimi pek sanmıyorum ama... bazı eşyalarımı burada seninle bıraksam nasıl olur?
لا أعرف إن كنت سأستطيع تدبر ذلك لكن كيف سيكون الحال إذا أبقيت بعض أغراضي معكِ؟

Birisiyle buluştuğumda onu tanıyıp tanımadığımı bilmiyordum.
عندما أقابل أحداً لا أعرف إن كنت قابلته من قبل

Nasıl birşey olduğunu bile bilmiyorum. Doğru olup olmadığını bile bilmiyorum.
أنا حتى لا أعرف ماهذا الشئ و لا أعرف إن كان صحيحاً

Şimdi görmek ister misiniz bilmiyorum ama, işte lanet olası robot olayı.
لا أعرف إن أردتم رؤية هذا الآن لكن إليكم قصة الإنسان الآلي