Bunlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا الموضوع أنا أعمل فقط لأجل البقشيش |
Dedim size, bir şey bilmiyorum ben. hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | قد أخبرتك، لا أعرف شيئاً لا، أخبرتك، لا أعرف شيئاً |
Bunların dünyasına dair hiçbir şey bilmiyorum, hiç fırsatım da olmadı. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا العالم، لم تتح لي الفرصة لذلك |
Benim onunla bir ilgim yok. bir şey bilmiyorum. Gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لا، لست أنا، لست معهم لا أعرف شيئاً بشأن هذا العبث |
Fakat bir şey bilmiyorum... En azından biliyorsam da bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف شيئاً على الأقل ، لا أظنني أعرف |
Özür dilerim. Pullar hakkında hiçbir bilgim yok. | Open Subtitles | انا أسفة لا أعرف شيئاً عن الطوابع |
Bununla ilgili hiçbir şey bilmiyorum, yolculuk boyunca bunu yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا أنا أُفضّل عدم القيام بهذه الرحلة أساساً |
Ben olmaz. hiçbir şey bilmiyorum. Ben bilet satarım o kadar. | Open Subtitles | ليس أنا، لا أعرف شيئاً سأبيع التذاكر لكن ذلك كل شيء |
Hakkımda haddinden fazla şey biliyorsun ama ben bolca seyahat ettiğin haricinde neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرفين الكثير عنى بالفعل و أنا لا أعرف شيئاً عنك تقريباً غير أنك قد سافرت كثيراً |
hiçbir şey bilmiyorum der çenemi kapatırım. | Open Subtitles | سأقول فقط أنى لا أعرف شيئاً وأتكتم على الأمر |
Onları gördüm ama kaza hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً رأيتهم يقلعون لكني لا أعرف شيئاً عن الحادثة |
hiçbir şey bilmiyorum. Sadece bu işten sağ çıkmak istiyorsak bunu kendi başımıza yapmamız gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عدى أننا لو أردنا النجاة بحياتنا علينا فعل الشيء بأنفسنا |
Bak, bu b.k hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama şunu diyorum ki herhangi biri bir ölmüş bir şahitle uğraşıyorsa çok işi var demektir. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا الأمر لكنني أعرف ما يلي أيّ شخص يصبح شاهداً، سيُقتل |
Kendim gemiyle gelip gezegeninizi arayabilirdim ama gezegeninizle ilgili, ilginç ama kısıtlı gen havuzu dışında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت سأبحث عنه بنفسي، ولكني لا أعرف شيئاً عن كوكبكم الجميل.. عدا عن أنه ذو مورثات مثيرة للاهتمام ولكنها محدودة |
Ne o suç hakkında, ne de o suçu işleyenler hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيئاً حول تلك الجريمة أو الرجال الذين فعلوا ذالك |
Toby, kağıtlar hakkında bir şey bilmiyorum. Onları buna nasıl inandırabilirim? | Open Subtitles | توبي، لا أعرف شيئاً عن تلك الأوراق كيف أجعلهم يصدقون هذا؟ |
Henry prostatı hakkında beni görmeğe geldi. Başka bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد جاء لزيارتي بشأن الأمر لا أعرف شيئاً آخر |
Sizi temin ederim, bunun hakkında hiçbir bilgim yok. | Open Subtitles | أؤكد لك، لا أعرف شيئاً عن هذا. |
Seni bilmem ama ortada bir katil varsa benim onu yakalamam gerekir. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عنك ، لكن حين يكون القاتل طليقاً ، المفترض أن أقبض عليه |
Hiç bir bilgim yok, ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن الموضوع أنا أعمل فقط لكسب البقشيش |
Çünkü şu durumda bana bir şey anlatmadığından benim de bir fikrim yok. | Open Subtitles | لأنني الآن لا أعرف شيئاً ولم تخبرني بشيء |
Ve gerçek, seni gerçekte hiç tanımıyorum. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة أنني لا أعرف شيئاً عنكِ |
Yılanlar hakkında bir şey bilmediğimi söylememin sebebi, mütevazı davranmamdı. | Open Subtitles | كان سبب قولي إنني لا أعرف شيئاً عن الأفاعي، هو أنني كنت متواضعاً. |
Hiç Bir bok bilmiyorum! | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيئاً ؟ |