"لا أنوي" - Traduction Arabe en Turc

    • niyetim yok
        
    • niyetinde değilim
        
    • planım yok
        
    • düşünmüyorum
        
    • planlamıyorum
        
    • gibi bir düşüncem yok
        
    • istemem ama
        
    Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. Open Subtitles لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال.
    Ama uzun sürmeyecek, borcunuzu ödeyin. Kımıldamaya niyetim yok. Open Subtitles ولكن ليس لأمد طويل، فادفعوا، فأنا لا أنوي التزحزح عن موقفي
    Bu davada jürinin verdiği kararı duyduktan sonra hiçbir jürili dava almadım almaya da niyetim yok. Open Subtitles وبعدها لم أكون قاضٍ في هذا المجال بسبب ما صدر من الحكم في هذه القضية و لا أنوي العودة لها
    Çocukça kıskançlıklarınıza yardım etme niyetinde değilim. Open Subtitles أنا لا أنوي إضافة مساهماتي الصبيانية او الغيرة والشكوك.
    Daha 50'lime gelmeden tekrar dul kalmaya niyetim yok. Open Subtitles لا أنوي بأن أكون أرملة مرة أخرى قبل الخمسين
    Ama bir saniye bile durmaya niyetim yok. Open Subtitles و لكنني لا أنوي أن أتوقف عن القتال للحظة
    Değeri olan herhangi bir şey ve bulana kadar burayı yaşlı adama bırakmaya niyetim yok. Open Subtitles أي شئ قيم ,ليس لا أنوي ترك العجوز حتى أجده
    Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. Open Subtitles أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك
    Polise gitmedim, gitmeye de niyetim yok. Open Subtitles أنا لم أذهب إلى الشرطة كما أني لا أنوي ذلك
    Senin kasvetli kariyerini canlandırmaya niyetim yok, ...bu bir suç değil. Open Subtitles لا أنوي أن أخدش مهنتك البليدة وتلك ليست جريمة
    Bu kadar yol katteiğmize göre aslında... burada da kalabilirm ama burada onunla ölmeye hiç niyetim yok. Open Subtitles بما أنّنا وصلنا لهذا البعد، قد أبقى هنا أيضًا، لكنّي لا أنوي الموت معها.
    Bir şeyleri vurmayacağım. Öyle bir niyetim yok. Open Subtitles لا أصيب أي شيء إن كان ذلك ما تعنيه و أنا لا أنوي أن أصيب
    Şimdi de kaçmaya niyetim yok. Bizi zekasıyla yenebileceğini düşünüyor. Open Subtitles و لا أنوي البدأ بذلك الآن تظن أن بإمكانها التغلب علينا
    Bazıları tekrar ayağa kalkamayacak ama onların arasında olmaya niyetim yok. Open Subtitles وبعضها لن ترتفع مرة أخرى ولكن لا أنوي أن أكون من ضمنهم
    Şunu açıklığa kavuşturalım. Çarpıya basacağım. Lakin geride kalmak gibi bir niyetim yok. Open Subtitles دعوني أكُن صريحاً، سأضغط التقاطع، لأنّي لا أنوي أن اُصفّد.
    Sana zarar vermeye niyetim yok. Ama kendi isteğinle veya zorla geleceksin. Open Subtitles لا أنوي لكِ الأذى، لكن شِئتِ أم أبيتِ فسأتي معي.
    Bakın, zaman lehime işlemiyor ama zorunda olmadan bir an bile ayrılma niyetinde değilim. Open Subtitles إسمع، أعرف بأن الوقت ليس من صالحي لكني لا أنوي الخروج ولو للحظة قبل الوقت المحدد لي
    - Meslek haline getirmek niyetinde değilim. Open Subtitles أنا لا أنوي أنّ أخذ هذا الأمر على محمل التجارة.
    Önemi yok. Yapma, oraya geri gitmek gibi bir planım yok. Open Subtitles لا يهم بالله عليكِ ، أنا لا أنوي العودة هناك
    Yok daha neler beyler. Alev almayı düşünmüyorum. Open Subtitles يا للسماء يا رجل أنا لا أنوي الدخول في النار
    Ve Savaş Tanrısı'nın işe geri dönmesine izin vermeyi planlamıyorum. Open Subtitles كما أنني لا أنوي السماح لإله الحرب أن يعود لعمله القذر
    Tanrım. Efendim, protokollerinizi rezerve etmek gibi bir düşüncem yok ama... Open Subtitles سيدي، أنا لا أنوي أن استبق إجراءاتك ولكن إلى متى حتى
    Şerif, kabalık etmek istemem ama kiminle konuştuğum sizi ilgilendirmez. Open Subtitles لا أنوي إصدار الإهانة لكنني لا أريد منك الاعتناء بمن أتحدث معه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus