"لا أوافق على" - Traduction Arabe en Turc

• Katılmıyorum
• onaylayamam
• onaylamıyorum
• kabul edemem
• kabul etmiyorum
• tasvip etmiyorum
• olarak engellemene katılmıyor

Yaptıklarınızın hiçbirine Katılmıyorum ama bunları yapabilmeniz için hayatımı ortaya koyarım!
لا أوافق على أفعالكما المشينة هنا لكني سأدافع بحياتي عن حقك في فعل هذا

Tamam, bu konuda sana Katılmıyorum fakat güzel kafa konusunu daha fazla söylemelisin.
حسناً، لا أوافق على ذلك لكن عليك إخباري بالمزيد عن رأسي الجميل

Demirleme yeri zayıf. Yüzeyin eğimi çok fazla. Bunu onaylayamam.
المنحدر حاد جدًا، لا أوافق على هذا، المخاطرة كبيرة جدًا.

Tedbirlerinden bazılarını onaylamıyorum ama sonunda bizim masumiyetimizi kanıtlayacağına yardım edeceğini biliyorum.
أنا لا أوافق على إجراءاتهم لكنى أعلم أنها فى النهاية ستؤكد براءتنا

Bunu kabul edemem.
أنا لا أوافق على هذا

Ülkemizin en büyük ülke olduğunu kabul etmiyorum.
أنا لا أوافق على القول أن بلدنا أعظم بلد فى العالم

Okulun taşınma tarihinin her gün değiştirilmesini tasvip etmiyorum.
أنا لا أوافق على التبدل من يوم ليوم عندما يتغير موقع المدرسة

- Ethan'ın doğal gelişimini kasıtlı olarak engellemene katılmıyor olabilirim ama seni durdurmak için arkandan iş çevirmem.
حسنٌ، ربما لا أوافق على التقييد العمدي لتطوره الطبيعي، لكني لن أذهب من خلفك و أوقفك

Bütün söylediklerine Katılmıyorum, ama değindiği bazı ilginç noktalar var.
لا أوافق على كل ما يقوله لكنه يثير بعض المواضيع المهمة

Ben de buna Katılmıyorum ama kanun kanundur.
أنا لا أوافق على هذا، ولكن القانون هو القانون

İşinizi nasıl idare edeceğiniz konusuna Katılmıyorum, ...ama bana benim satılık olmadığımı varsayan iltifatınızla ödeme yaptınız.
رغم أني لا أوافق على طريقة إدارتكما للشركة إلا أنكما لم تظنا قط أني عرضة للبيع

Sanırım ben bu tür bir hoşgörüye Katılmıyorum.
أعتقد أنَّني لا أوافق على ذلك النوع من التساهل.

Bunların hiçbirini onaylayamam ama uzun zamandan beri hiç bu kadar gülmemiştim.
لا أوافق على شيء من هذا، لكن لم أضحك منذ زمن طويل

Benim için yapacağınız istisnayı onaylayamam.
لكنني لا أوافق على الاستثناء الذي ستقوم به لي

Yaşam biçimimi onaylamıyor ve söylememe gerek yok, ben de onunkini onaylamıyorum.
هو لا يوافق على نمط حياتي وأنا لا أوافق على نمطه

Bu antlaşmadaki her şeyi onaylamıyorum, fakat en azından bu bizi onların kahrolası savaşından uzak tutar.
لكنني لا أوافق على أي معاهدة نريد الإبتعاد عن الحروب

Ama bu çözümü onaylamıyorum doktor.
ولكنني لا أوافق على هذا الحل أيها الطبيب

- Bunu kabul edemem.
أنا لا أوافق على هذا

Boşanıyoruz. - Boşanmayı kabul etmiyorum.
نحن على أهّبة التطليق - لا أوافق على الطلاق -

Sen bir doktor değilsin. Bunu tasvip etmiyorum.
لست طبيبة وأنا لا أوافق على ذلك.

- Ethan'ın doğal gelişimini kasıtlı olarak engellemene katılmıyor olabilirim ama seni durdurmak için arkandan iş çevirmem.
حسنٌ، ربما لا أوافق على ،التقييد العمدي لتطوره الطبيعي لكني لن أذهب من خلفك و أوقفك