"لا أُصدق" - Traduction Arabe en Turc

    • İnanamıyorum
        
    • inanmıyorum
        
    Bir binada oturup da, bütün komşularının hostes olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنك تعيش في مبنى كل جيرانك فيه مضيفات
    Bu insanları buraya davet ettiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنكي دعوتي هؤلاء الناس إلى هنا الليلة
    Bu adamlara karşı kaybettiğine inanamıyorum. Open Subtitles بربك، لا أُصدق أنك هُزمت من هؤلاء الرجال
    Hayatında yakın hissettiği bir kişi bile olmadığına inanmıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أن ليس هُنا شخصٌ ما في حياته شخصٌ ما مقرب له
    Evet duydum, ama buna inanmıyorum. Open Subtitles ولكن لا أُصدق ذلك ولا يجب عليك أيضاً
    Buna inanmıyorum. Onu dışarı çıkarttı. Open Subtitles لا أُصدق ذلك سيقابله في الخارج
    Benim payıma düşen ipotek ödemesini kaybettiğime inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنني خسرت حصتي في قسط الرهن العقاري
    Bizim sevebileceğimiz bir oda yapar gibi görünüp, bize bunu imzalatmak için bizi kandırdığınıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنكما أغريتمانا بغرفة ربما نستمتع بها بينما كل ما أردتموه منا هو أن نوقع لكم على الإجازة
    Burada içerken Skylar'ı getirdiğine inanamıyorum. Biliyorum, Morgan. Open Subtitles لا أُصدق أنك أحضرت سكايلر إلى هنا حيث نُجن و نثمل
    Gerçekten kafama bir yılan koymalarına izin verdiğime inanamıyorum. Ben de kabul ettim. Open Subtitles لا أُصدق أني تركتهم بالفعل يضعون ثعبان في رأسي رأسي، لقد وافقت على هذا
    İnanamıyorum. Beş dakika geç kaldım ve randevumu vermişsiniz. Open Subtitles لا أُصدق ذلك , أنا متأخر خمسة دقائق فقط وأنتِ تقومين بإلغاء موعدي ؟
    Beni terkettiklerine inanamıyorum, bunun hesabını verecekler. Open Subtitles لا أُصدق بأنّهم تَركوني إنهم سَيَدْفعونَ الثمن
    Tanrım! Hala inanamıyorum. Yeni bir Escalade'm olacak. Open Subtitles يا إلهي, أنا لا أُصدق هذا لابُد أنها بداية جديدة
    - Anahtarı paspasın altına bırak. - Buna inanamıyorum! Open Subtitles ـ إتركى المفتاح تحت السجاده ـ لا أُصدق هذا
    "The New Yorker" dergisinde ödül kazanan hikayemden çalıntı yaptığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنك قد سرقت قصتي الحاصلة على جائزة في مجلة ذا.نيو.يوركر
    Tamam, bu kadarı yeter. Söylediğin bir kelimeye bile inanmıyorum. Open Subtitles حسنٌ، هذا يكفي أنا لا أُصدق ما تقولينه
    İnandığını biliyorum ama ben inanmıyorum. Open Subtitles أنا أعرف بأنكِ تؤمنين و لكني لا أُصدق
    Ben onun büyü yapabileceğine inanmıyorum. Open Subtitles حسناً، أنا لا أُصدق أنه ،يستطيع ممارسة السحر ولذلك...
    Bunu yaptığıma inanmıyorum. Open Subtitles لا أُصدق انني افعل ذلك
    Ryan'ın bana yalan söylediğine inanmıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أن راين كذب.. علي
    Buna inanmıyorum. Open Subtitles لا أُصدق ذلك بعض الحقائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus