"لا اطيق" - Traduction Arabe en Turc

    • sabırsızlanıyorum
        
    • dayanamıyorum
        
    • katlanamıyorum
        
    O kadar güzel kokuyor ki, yemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles رائحته جيدة لدرجة انني لا اطيق الانتظار لاحصل على القليل لي
    O pisliklerin yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا اطيق الانتظار حتي اري نظرات الذعر علي وجه هؤلاء الاوغاد
    Harika olacak! Baba olmak için sabırsızlanıyorum! Hey, Red! Open Subtitles . سيكون كل شئ رائعاً . انا لا اطيق الانتظار لأصبح والداً
    Kendi karakterlerindeki bozukluk için kendisinden başka herkesi suçlayan insanlara dayanamıyorum. Open Subtitles لا اطيق هؤلاء الذين يلقون اللوم على الجميع وينسون انفسهم
    Senin için. Çünkü en yakın arkadaşımın somurtmasına dayanamıyorum. Open Subtitles بالنسبة لك، لأني لا اطيق أن أرى أفضل أصدقائي في بلدة العبوس
    Tek sorun ; yan komşularım. Onlara katlanamıyorum." TED ولكن المشكلة الوحيدة اني لا اطيق جيراني
    Evlenince Jen ile birlikte olmamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles انا لا اطيق الانتظار ان لا اكون مع جينيفر عندما نتزوج
    Yine de hepsini okumak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles ولكن , لا اطيق الانتطار لقراءة هذه , صدقا ً
    Evrenin dışarıda benim için neler düzenlediğini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles فسأخرج من المنزل ، لا اطيق الإنتظار لما يخطط لي الكون بالخارج
    Eve gidip asmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا اطيق الانتظار حتى نصل الى المنزل و نعلقها
    Dünyaya iyi haberi vermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا اطيق صبراً حتى أخبر كل العالم عن الأخبار السارة وأنا أيضاً
    Başka kimleri öptüğünü duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles حسناً , لا اطيق الإنتضار لأعرف . من ايضاً قمت بتقبيله
    Kıyafetimi görmen için sabırsızlanıyorum, seksi bir şey ama öyle kevaşe elbisesi gibi değil. Open Subtitles لا اطيق الانتظار لكي ترى فستاني انه مثير , لكنه ليس فاضح, تعلم ؟
    Ondan içtiğini görmeye gerçekten dayanamıyorum. Open Subtitles بصراحة لا اطيق ان اراكي تشربين الماء من هذا
    Evimizi seviyorum ama kaprisliyim. Burada kalmaya dayanamıyorum. Open Subtitles احب بيتنا لكن لا اطيق البقاء هنا
    Dana, evlenelim. Artık dayanamıyorum. Open Subtitles دانا لنتزوج, لا اطيق الانتظار بعد الان.
    Marulun üstündeki kokusuna bile dayanamıyorum. Open Subtitles لا اطيق حتي ان اشم رائحته علي الخس
    - Lucy'nin babasına dayanamıyorum. Open Subtitles لا اطيق والد لوسي ولا انا اطيقه ايضا
    Greg Clemente için çalışmaya katlanamıyorum! Bana aptal bir sekreter gibi davranıyor! Open Subtitles لا اطيق العمل لدى غريغ المنتي, انه يعاملني كسكرتيرة لعينة
    O adama katlanamıyorum ama cidden, onun cinayet yerlerinin yakınında olduğuna dair.. Open Subtitles انظري, أنا لا اطيق الرجل ولكن هل لديكِ دليل على كونه بجوار مسرح الجريمة؟
    Utancıma katlanamıyorum. Kendimi öldürmek için izin istiyorum. Sana söylediğimi yapacaksın. Open Subtitles لا اطيق من الخجل اسالك انهاء حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus