Acıkmış olmalısın. Gidip bir şeyler getireyim. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ جائعة سوف أذهب كيّ أحضر الطعام |
Sen de aç olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ جائعة أيضاً. لمَ لا تحتسي بعض الماء؟ |
Açlıktan ölüyor olmalısın. Günlerdir yemedin. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ تتضوّرين جوعاً، فأنتِ لم تأكلي مُنذ أيام. |
Geminiz güzel, ama yuvanızı özlüyor olmalısınız. | Open Subtitles | سفينتكِ جميلة، لكن لا بدّ أنّكِ تحنين إلى وطنك. |
Biz gittikten sonra bütün şişeyi bitirmiş olmalısınız. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ شربتي زجاجة كاملة في الليلة الماضية بعد مغادرتنا. |
Açlıktan ölüyor olmalısın. Günlerdir hiçbir şey yemedin. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ تتضوّرين جوعاً، فأنتِ لم تأكلي مُنذ أيام. |
- Bir yerde dönüş almış olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ اتّخذتِ منعطفاً في مكانٍ ما. |
Kameranın karşısında olmalısın. Evet birinin görmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ على الشاشات، إنّا نحتاج أن يرانا أحدٌ وحسب. |
Geceleri uyumakta büyük güçlük çekiyor olmalısın. | Open Subtitles | ربّاه، لا بدّ أنّكِ تواجهين صعوبة في النوم ليلًا |
O öldüğünde kendini çok yalnız hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ شعرتِ بوحدة قاتلة عند موتها |
O öldüğünde kendini çok yalnız hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ شعرتِ بوحدة قاتلة عند موتها |
- Az önce yanından geçmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ مررتِ به - إذاً لقد شككتَ بفرط كالسيوم الدم - |
Al şunu, donuyor olmalısın. - Al bakalım. | Open Subtitles | تعالي، لا بدّ أنّكِ تتجمدين هاكِ. |
Benim çok korkunç bir adam olduğumu düşünmüş olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ تظنّيني رجلاً فظيعاً |
- Selam, sen Rachel olmalısın. Richard Alpert. | Open Subtitles | أهلا، لا بدّ أنّكِ (رايتشل) أنا (ألبرت) (رايتشل) |
Savunma Dairesinden olmalısınız. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ من مكتب الدفاع العام. |
Siz Katherine olmalısınız. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكِ (كاثرين)، |
Siz Bayan Prince olmalısınız. | Open Subtitles | (لا بدّ أنّكِ الآنسة (برنس |