"لا بد أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • olmalı
        
    • herhalde
        
    • olmalıydı
        
    • olsa gerek
        
    • olmalısınız
        
    Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı, özellikle bu dinleyici kitlesi için. TED لا بد أنه تصريح لا خلاف عليه تمامًا، بالتحديد أمام هذا الحضور.
    Lanet olsun. Bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. Open Subtitles تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا
    Pek değil. Bak, bir cep telefonu olmalı, değil mi? Open Subtitles ليس تماماً، اسمعي لا بد أنه معها هاتف خلوي، صحيح؟
    Lanet olsun. Bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. Open Subtitles تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا
    Pek değil. Bak, bir cep telefonu olmalı, değil mi? Open Subtitles ليس تماماً، اسمعي لا بد أنه معها هاتف خلوي، صحيح؟
    10 yaşındaki çocuklar kalp krizi geçirmezler. Bir hata olmalı. Open Subtitles الأطفال بالعاشرة لا يصابون بأزمات قلبية لا بد أنه خطأ
    Kendini onlara açmış olmalı veya onları içeri almayı seçmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أنه فتح نفسه لهم أو إختار السماح لهم بالدخول
    Gizli bir yeri olmalı, depo odası gibi bir yer. Open Subtitles لا بد أنه امتلك مخبئاً، مساحة تخزين في مكان ما
    İhanet konusunda oldukça güvenli hissetmiş olmalı çünkü eline kan bulaşmıştı. Open Subtitles لا بد أنه كان واثقًا من هذا لأنه يمسك عليه أسرارًا
    Ve sırrının ortaya çıkacağını sezmiş olmalı çünkü adam ortalıktan kayboldu. Open Subtitles و لا بد أنه أدرك أنه اقترب اكتشافه أيضاً لأنه مختفي.
    O kadar uzun süre sevdiğin birinin evlenmesini görmek zor olmalı. Open Subtitles لا بد أنه من الصعب رؤية فتاة أحببتها لفترة طويلة تتزوج.
    Altın olarak ağırlıkları kadar değerleri olmalı. Hep bu kadar cömert misin? Open Subtitles لا بد أنه يساوي وزنه بالذهب هل أنت دائماً بهذا الكرم؟
    Sanki evinde gibisin, nerede olursan ol. Harika bir duygu olmalı bu. Open Subtitles . تبدين كأنك في البيت ، أينما كنت . لا بد أنه شعور رائع
    Yumruğunu üç kişi birden açamadılar. İçinde bir şey tutuyor olmalı. Open Subtitles ثلاثة رجال عجزوا عن فتح قبضته، لا بد أنه كان يضع شيئاً فيها
    Yumruğunu üç kişi birden açamadılar. İçinde bir şey tutuyor olmalı. Open Subtitles ثلاثة رجال عجزوا عن فتح قبضته، لا بد أنه كان يضع شيئاً فيها
    Birinin kalbi tuttu. Hesabı görmüş olmalı. Open Subtitles أحدهم أصيب بسكته قلبية لا بد أنه رأى الفاتورة
    Tam düşündüğüm gibi, içeriden açılıyor olmalı. Open Subtitles لايوجد قفل ، كما توقعت لا بد أنه موصدٌ من الداخل
    Adamların çoğu dışarıdayken yapmış olmalı. Open Subtitles سيدي لا بد أنه قام بذلك بينما كان الرجال بالخارج
    Muhtemelen erkek çocuğu olmayacağını düşünüyordu, yani seni sevmiş olmalı. Open Subtitles ربما كان يظن بأنه لن ينجب أبداً لا بد أنه كان يحبك
    Buralarda yenisiniz diye herhalde! Sizi memnun etmek için böyle yaptı! Open Subtitles لا بد أنه بسبب أنك جديد هنا والأرض تفعل ذلك لتسعدك
    Çok uzun zaman önce... cennetle yeryüzü arasında uyumun altın çağı yaşanıyor olmalıydı. Open Subtitles منذ زمن بعيد مضى لا بد أنه كان هناك عصر ذهبي للتوافق بين السماء والأرض
    Bütün bu sefalet en çokta bayan Schermerhorn'u tedirgin ediyor olsa gerek? Open Subtitles رؤية كل هذا الفقر لا بد أنه مقلق لكِ يا سيدة شرمهورن؟
    Göründüğü zaman SGC'de çıldırmış olmalısınız. Open Subtitles لا بد أنه بدا كمجنون عندما ظهر في قيادة اس جي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus