"لا تحبه" - Traduction Arabe en Turc

    • sevmediğin
        
    • sevmediğini
        
    • sevmediği
        
    • ondan hoşlanmıyorsun
        
    • sevmiyorsun
        
    • ondan hoşlanmıyor
        
    • sevmeyen
        
    • Beğenmedin
        
    • Onu sevmemen
        
    • Hoşunuza gitmez
        
    Yalnız kalmak yerine sevmediğin birisiyle takılmayı mı tercih ediyorsun? Open Subtitles تفضل ان تقضي الوقت مع شخصا لا تحبه عن أن تكون بمفردك
    Ve sonra sevip sevmediğini göstermek. TED ثم أظهرت تعبيرا وكأنما تحب ذلك الطعام أو لا تحبه.
    sevmediği hıyarın tekiyle evlensin diye onu salona götüremem. Open Subtitles لا أستطيع دفع كرسيّها إلى المذبح لتتزوج من وغد لا تحبه حتى
    Bir zamanlar 5 yıl boyunca seni her gün dövdüğü için ondan hoşlanmıyorsun. Open Subtitles أنت لا تحبه لأنه ظل يضربك كل يوم لخمس سنوات
    Tatlım, sırf sen sevmiyorsun diye atılmayacak bu. Open Subtitles عزيزي هذا الطعام لن يذهب بعيدا فقط لأنك لا تحبه
    Hayır, olmaz. Yanlızca bu akşam için değil. Annem ondan hoşlanmıyor, onun uygun olmadığını düşünüyor. Open Subtitles لا , لا أستطيع , الأمر لا يتعلق بهذه الليلة فقط فأمي لا تحبه و لا تعتقد بأنه مناسب لي
    Beni sevmeyen bir kadın için kendimi adayacak ergenlik çağımı geçeli çok oldu. Open Subtitles أنا لم أعد مراهق يملاً نفسه بعلاقة مع إمرأة لا تحبه.
    - Sen Beğenmedin diye yaptığını söyledi. Open Subtitles لقد قالت بسبب أنكَ لا تحبه
    Onu sevmemen için bir neden yok. Open Subtitles ليس لديك أى سبب لكى لا تحبه
    Bekar olmak bazen yalnızlık anlamına Gelebiliyor ama gerçekten sevmediğin veya saygı duymadığın biriyle ilişki içinde olmaktan iyi. Open Subtitles أعني ، طبعاً العازب يكون وحيداً أحيانا... لكن أفضل من أن تكون في علاقة... مع شخص ما لا تحبه ولا تحترمة
    sevmediğin bir işi yapmayı hiç aklından geçirdin mi? Open Subtitles هل فكرتَ بأن تعمل في شئ لا تحبه ؟
    sevmediğin biri için o kadar çok çalışmazsın. Open Subtitles لا يمكنك فعل كل هذا لشخص لا تحبه
    Ama bunu yapabilirsen gerçekten sevmediğini anlayacağım. Open Subtitles لكن ان كان بوسعك ان تفعل هذا فعندها سأعرف حقا انك لا تحبه
    Onu sevmediğini biliyorum ama onunla olmam gerekiyor. Open Subtitles أنا أعلم أنك لا تحبه لكن أنا بحاجة لأن أكون معه
    Onu neden hiç sevmediğini anlayamamıştım bir türlü yaptığın şeyleri bildiği içinmiş meğerse. Open Subtitles حسناً، لم أفهم قط لماذا لا تحبه هكذا ولكني الآن أعرف لأنه يعلم بما فعلت
    Eğer tüm bu hareketlerin, annenin sevmediği casino hakkındaki özel bilgileri ele geçirmek içinse sana dava açacağımızı bil. Open Subtitles لذلك ,إذا كان كل هذا التصرف متعمد من أجل الوصول لمعلومات خاصه حول الكازينو الذي لا تحبه أمك إعلمي أننا سنقاضيك
    Ulysses'nin karısını sevdiği,ancak karısının onu sevmediği. Open Subtitles أن عوليس يحب زوجته وزوجته لا تحبه
    Bir sebeple ondan hoşlanmıyorsun. Ve cidden... Open Subtitles ،أنت لا تحبه لسببٍ ما، مهما كان ...وعلى محمل الجد
    ondan hoşlanmıyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تحبه أليس كذلك؟
    Hayır, sevmiyorsun, yoksa şu tıkırdatmayı yapıyor olmazdın. Open Subtitles لا انت لا تحبه والا لم تكن لتقوم بالتنصت
    İnsanlardan hoşlanmıyor, pek çok insan da ondan hoşlanmıyor. Open Subtitles إنه لا يحب الناس والعديد من الناس لا تحبه.
    Onu sevmeyen kadın. Open Subtitles - ...المرأة التي - المرأة التي لا تحبه
    Beğenmedin mi? Open Subtitles انت لا تحبه ؟
    Onu sevmemen için bir neden yok. Open Subtitles ليس لديك أى سبب لكى لا تحبه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus