Ki biz de bunu birbirimiz adına sayamayacağım kadar çok yaptık. | Open Subtitles | وهذا الأمر فعلناه نحن جميعا لبعضنا البعض مرات عديدة لا تحصى |
O adi şerefsizi sayamayacağım kadar çok kovaladım. | Open Subtitles | بالتأكيد. لقد طاردتُ ذلك النذل مرات لا تحصى. |
Lizzie küçük kız kardeşim olabilir, ama kasamı sayamayacağım kadar çok kurtardı. | Open Subtitles | ربما تكونُ "ليزي" أختي غيرُ الشقيقة ولكنَّها أنقذتني مراتٌ لا تحصى |
Evine sayısız kez pizza gönderdik. | Open Subtitles | لقد أرسلنا فطائرَ بيتزا لا تحصى إلى بيته. |
sayısız kez zamanı durdurdum ve farkında olmadığın o sürede şunu söyledim sana. | Open Subtitles | لقد أوقفت الوقت لمرات لا تحصى ولقد قلت لك في تلك الأوقات التي لا تذكرينها |
Varlığından bile haberiniz olmadan birçok kez hayatınızı kurtarmıştır. Asla durmaz. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتكم مرات لا تحصى ولم تعرفوا بوجوده أبداً |
Varlığından bile haberiniz olmadan birçok kez hayatınızı kurtarmıştır. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتكم مرات لا تحصى ولم تعرفوا بوجوده أبداً |
sayısız kez beni sevdiğine yemin ettiği hâlde bu gece ikaz dahi etmeden tekmeyi basıverdi. | Open Subtitles | هي أقسمت أنها تحبني مرات لا تحصى ثم الليلة، تطردني دون سابق إنذار |
sayısız kez, ölüm peşimize düştü ve sayısız kez, onu reddettik. | Open Subtitles | لاحقًا الموت مرارًا لا تحصى، ودحرناه مرارًا لا تحصى. |
Resminiz sayısız kez Moscow Bugle'da çıktı. | Open Subtitles | لماذا، وقد ظهرت صورة خاصة بك مرات لا تحصى في MoscowBugle. |