"لا تخشى" - Traduction Arabe en Turc

    • korkma
        
    • korkmuyorsun
        
    • korkmayın
        
    • korkmuyor
        
    • korkun yok
        
    • korkmuyorsan
        
    • korkmadığını
        
    • korkak olarak
        
    korkma. Kasabamız bir felaketten kurtulmuştu ve ben misafir odası sabunu kokusuyla gelmiştim. Open Subtitles لا تخشى ، مدينتنا تخطت كوارث عدة، وخرجتُ منها سليماً برائحة عطرة
    Hadi Sparrow geri durma, korkma Open Subtitles هيّا، أيها العصفور لا تتراجع، لا تخشى شيئاً
    Ölümden veya acıdan, bir korkak olarak görülmekten korktuğun gibi korkmuyorsun. Open Subtitles أنت لا تخشى الموت أو الألم، ليس بنفس طريقة كشف جُبنك
    Ölümden veya acıdan, bir korkak olarak görülmekten korktuğun gibi korkmuyorsun. Open Subtitles أنت لا تخشى الموت أو الألم، ليس بنفس طريقة كشف جُبنك
    Eğer birinin intihara meyilli olduğunu düşünüyorsanız, onlarla yüzleşmekten korkmayın ve TED اذا ما أحسست بأن شخص يفكر بالإنتحار ، لا تخشى بأن تواجهه وتسأله عن ذلك .
    Evine izinsiz girerken yakalanmaktan korkuyorsun, ama ama onun yatağında sevişirken yakalanmaktan korkmuyor musun? Open Subtitles تخشى أن يمسكنا بداخل بيته لكن لا تخشى أن يمسكنا بفراشه؟
    Hiçbir şeyden korkun yok, dünyanın en güçlü kahramanları bile seni yıldıramıyor. Open Subtitles لا تخشى شيء. وحتى أقوى أبطال الأرض لا يمكنهم ردعك.
    Sen korkmuyorsan, ben neden korkayım? Open Subtitles إن كنت أنت لا تخشى ذلك. فلماذا يجب علي ذلك؟
    Senin hiçbir şeyden korkmadığını sanıyordum. Her zaman yeni bir macera arardın. Open Subtitles خلتكَ لا تخشى أيّ شيء وفي بحث دائم عن مغامرة جديدة
    Benim için korkma, aşkım. O'na senin, benim için doğru olduğunu söyledim. Open Subtitles لا تخشى عليّ يا حبّي أخبرته أنك ستكون الصالح لي
    Doğru, ama sana başka bir tavsiyede bulunayım. Çekip gitmekten korkma. Open Subtitles هذا صحيح، دعني أعطيك نصيحة أخرى، لا تخشى من الابتعاد.
    Bu neredeyse benim için bir din hâline geldi. Hak ettiğini almaktan asla korkma dostum. Open Subtitles كما لو كانت دين بالنسبة لي لا تخشى الحصول علي ماهو لكَ، ياصديقي
    Götünü kurtarmak için zenci tutmaya korkmuyorsun ama. Open Subtitles لا تخشى أن تطلب من أسود أن يسرق من أجلك أيها اللعين, أليس كذلك؟
    Kimle arkadaşlık ediyorsun ki... böyle bir hakarette bulunmana rağmen dayak yemekten korkmuyorsun. Open Subtitles حتماً تعاشر أشخاصاً غرباء لدرجة أنك لا تخشى الضرب على إهانة كهذه
    Tüm dengeli davranışlarına rağmen şans bulmak için korkmuyorsun. Open Subtitles أنت تمثلين كل شيء عن التوازن و لكنك لا تخشى أن تقتنصى الفرص
    Doğru olanı savunmaktan asla korkmayın. Open Subtitles لا تخشى أبداً من مُواجهة ما هو صحيح
    Hayır. korkmayın iyi vatandaşlar, dizlerinizin bağı çözülmesin. Open Subtitles لا,لا تخشى أيها المواطن الصالح لا تهتز
    İçsel asilliğinden o kadar emin ki, ne kadar iğrenç olursa olsun hiçbir yaratığı ellemekten korkmuyor... Open Subtitles تتمتع بالفطرة الملوكية انها لا تخشى تماما التعامل مع المخلوقات مهما كانت مثيرة للأشمئزاز
    Doğduğun yıllardan beri güneşi görmemiş bir kadından korkmuyor musun? Open Subtitles ـ هل لا تخشى أمرأة لم يسبق لها و ان لم ترى الشمس منذو ولادتك؟
    Sırtına doğrultulan bir silahtan da korkun yok. Open Subtitles أنت لا تخشى من مسدس مصوب إلى ظهرك
    Tabii bir din adamı olarak ölümden korkmuyorsan, inancın tamsa ve Yaradan'ınla buracıkta karşılaşmaya hazırsan, başka. Open Subtitles إلّا إذا، بصفتك رجل الله لا تخشى الموت وفي الإمتثال إلى قناعاتك والأستعداد لملاقاة خالقك هنا الآن،
    Ama Canavar'dan korkmadığını söylemiştin. Open Subtitles لكنك قلت انك لا تخشى هذا الوحش.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus