Galiba ihtiraslıyım da. Ama bu duyarlılığı başka şeyle karıştırma. | Open Subtitles | وقد أكون عاطفياً أيضاً لكن لا تخلط بين هذا واللطف |
Sakın bir erkek derneğindeki bir kumar gecesini gerçek hayatla karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط بـ كازينو مزيف في منزل أخويةِ بـ الحياةِ الحقيقيةِ. |
Hiçbir şey çalma, karıştırma, kesme. | Open Subtitles | لا تشغل شيئاً لا تدندن، لا تقطع، لا تخلط |
Hayır, hatırlıyorum. Asla birayla votkayı karıştırma. | Open Subtitles | لا ،أنا اتذكر لا تخلط البيرة بالفودكا ابداً |
İşle özel hayatınızı birbirine karıştırmayın derler hep. | Open Subtitles | يقولون لا تخلط أبدا بين العمل و المتعة |
Albay kişisel sadakatim ile ülkeme sadakatimi sakın birbirine karıştırma. | Open Subtitles | ايها العقيد لا تخلط ابداً بين ولاءتي الشخصية مع ولاءتي لبلدي |
Tamam, umurumda değil. Beni o tiplerle karıştırma sakın. | Open Subtitles | حسنا, أنا لا اهتم لا تخلط بيني وبين شخص يهتم |
Bir raunt kazanmayı maçı kazanmakla karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط بين حركةٍ رابحة و بين لعبةٍ رابحة. |
- Kızım olmakla oy almayı karıştırma. | Open Subtitles | ولكن لا تخلط بين كونكِ ابنتى مع الحصول على تصويتى |
Ulusumu asla mevcut iktidarla karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط ابداً بين وطني و القيادة الحالية |
Ve gece haplarını gündüz haplarınla karıştırma. | Open Subtitles | و لا تخلط حبوب النهار مع حبوب الليل إنها سهلة |
Beni Budistlerinden biri ile karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط بيني وبين أحد البوذيين المقدسين خاصتك |
Eğer Aziz Thomas'ın felsefeyi, dinden ayırdığını iddia ediyorsan inanmakla, anlamayı karıştırma. | Open Subtitles | إلّا إذا كنت تدّعي أنّ القديس "توماس" فصل بين الفلسفة واللاهوت. لا تخلط بين الفهم والإيمان. |
Hayır. Kendi hırsını benimle karıştırma. Tamam mı Dave? | Open Subtitles | لا تخلط طموحك بطموحى،اتفقنا ديف؟ |
- Öfke ve intikamı soylulukla karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط بين النُّبل والغضب والانتقام |
Tanvi'nin sorunuyla tedaviyi karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط مشاكل تانفى بعلاج آناند يا سيدي |
Hareketleri tahmin etme yeteneğiyle onları kontrol altına almayı birbirine karıştırma. | Open Subtitles | لا تخلط قدرت التوقع مع قدرت التحكم |
Kendi tutkunu benimkiyle karıştırma, tamam mı Dave? Bir düşün haydi. | Open Subtitles | لا تخلط طموحك بطموحى،اتفقنا ديف؟ |
Damalıları ekoselilerle, mavileri kahverengilerle karıştırma ve sakın beyaz çorap giyme. | Open Subtitles | لا تخلط الملابس المنقوشة الرمادية مع الملونة و لا الزرقاء مع البنيّة و الأهم من ذلك ارتداء الجوارب البيضاء مهما كلّف الأمر |
O uyku haplarını içkiyle karıştırmayın. | Open Subtitles | لا تخلط تلك الحبوب المنومّة بالكحول |