"لا تدخل" - Traduction Arabe en Turc

• girme
• içeri gelmiyorsun
• girmeyin
• gitme
• gelip
• İçeri gelme
• gitmiyorsun
• girmeyeceksin
• karıştırma
• içeri girmiyorsun
• içeriye girmiyorsun
• içeri gelmiyorsunuz

Güzel, o halde sen de "sana söylemiştim" tavrıyla içiri girme.
حسناً، لا تدخل إلى هنا إذاً قائلاً لقد أخبرتكِ من قبل

içeri girme... wow anneciğim, ne oyunculuk işte demir hindistan cevizi,senin için.
.. لا تدخل آداء رائع يا أمّي هاكِ جوزة هند حديدية لكِ

Neden içeri gelmiyorsun?
دائماً نحن هكذا. لِما لا تدخل ابقَ في الخلف

Neden içeri gelmiyorsun, sana çay ikram edeyim.
اسمع,لم لا تدخل و تحتسي بعض الشاي

Anlaşıldı. Triffid'i bağla. Destek gelmeden bahçeye girmeyin.
علم اربط الترايفرد لا تدخل البستان بدون دعم

- Sadece arkanda destek olmadan çamaşırhaneye gitme.
ستكون بخير لا تدخل غرفة الغسيل من دون دعم فحسب - حسناً -

Niye benimle gelip bir sandviç yemiyorsun?
في هذه الحالة لمَ لا تدخل معي وتأخذ شطيرة

Tanrı aşkına, Bough, içeri gelme. Adam tam bir manyak!
من اجل الله بوف لا تدخل هنا انه رجل مجنون

Neden sen markete gitmiyorsun da, ben arabada beklemiyorum?
لمَ لا تدخل أنت المتجر وأنتظر أنا بالسيارة؟

Odama bir daha girmeyeceksin, Anlaşıldı mı?
لا تدخل غرفتي ابدا .. مفهوم ؟ ؟

-Tam bira soğutulacak yer. -Hayır, girme oraya.
ـ فقط هذا المكان لتبريد بيرتنا ـ لا؛ لا تدخل هناك

Sakın yapma, seni piç! İçeri girme! Duydun mu?
لا تدخل , ابن العاهرة لا تدخل الى هنا هل تفهمنى ؟

Bagaj vagonu, sakın içeri girme. Beni neredeyse vuracaklardı.
إنها عربة الأمتعة، لكن لا تدخل فقد أطلقوا علي بالداخل هناك

Neden benimle içeri gelmiyorsun?
لما لا تدخل معي؟

Neden içeri gelmiyorsun?
لماذا لا تدخل ؟

- Neden bir şeyler içmek için içeri gelmiyorsun?
-لمَ لا تدخل لشرب كأس من الماء؟

Lütfen girmeyin içeri. Yoksa bir daha çıkamazsınız. Dışarı canlı olarak çıkmayı beklemediklerini söylemişlerdi.
أرجوك، لا تدخل ثانيًا، قلم تخرج أبدًا قالوا لي أنهم لا يتوقعوا أن تخرج حي

İngiliz hükümetinin güçlü tavsiyesi şu ki bu insanlarla pazarlığa girmeyin.
نصيحة الحكومة البريطانية لك هي ان لا تدخل في مفاوضات مع هؤلاء الناس

Yo, yo, yo, oraya gitme.
لا، لا، لا. لا تدخل إلى هناك لقد دخل.

Neden içeri gelip konuklarımızla tanışmıyorsun?
..لما لا تدخل وتعرف بنفسك إلى ضيوفِنا؟ ..

İçeri gelme Heck! Ben...
هيك لا تدخل رجاء

Öyleyse niye doğrudan sonuca gitmiyorsun?
لذا لما لا تدخل في صلب الموضوع؟

Masum bir çocuğu karıştırma. Ne biliyor musun?
لا تدخل شخصٌ برئ بالأمر وانت تعلم السبب؟

Madem böyle tatsız haberler getirdin... neden içeri girmiyorsun?
بما أنك حامل هذه الأخبار غير السارة لم لا تدخل إلى الغرفة؟

Neden bir dakikalığına içeriye girmiyorsun, ...ben de sana kaldığı otelin numarasını vereyim.
, لم لا تدخل لبعض الوقت و سأحضر لك رقم هاتف الفندق الذي يقيم فيه؟

Niye içeri gelmiyorsunuz, biraz konuşuruz.
لماذا لا تدخل المكتب، ونتحدث قليلاً؟