"لا تدعيهم" - Traduction Arabe en Turc

    • izin verme
        
    • Sakın
        
    • açmak yok
        
    • müsaade etme
        
    • izin vermeyin
        
    • izin vermiyorsunuzdur
        
    Çocukların koşuşturmalarına izin verme. Open Subtitles ساندرا اسدى لى معروفا و راقبى الأطفال لا تدعيهم يتصرفون بهمجية
    Seni ezmelerine izin verme. Kontrolün kimde olduğunu göster onlara. Open Subtitles لا تدعيهم يتصرفون هكذا أظهري أنكِ أقوى منهم
    Bazen onun gibi insanlarla karşılaşırsın, Onların seni aşağılamasına izin verme. Open Subtitles أحيانآ تقابلين أشخاص مثله لكن لا تدعيهم ينالوا منكِ
    Ne yaparsan yap Sakın onları içeri alma. Open Subtitles أيا كان ما تفعلينه، أرجوك، لا تدعيهم يدخلون أرجوك.
    Radyo açmak yok, tamam mı? Open Subtitles لا تدعيهم يستمعوا للمذياع، حسناً؟
    Kendimi aşk için öldürdüğümü söylemelerine müsaade etme. Open Subtitles لا تدعيهم يقولون أنّي قتلتُ نفسي بسبب الحب
    Şimdi, ne yaparsan yap, güçlü ol. Onları korkutmak izin vermeyin. Open Subtitles الآن ، سواء ما فعلت فكوني قوية لا تدعيهم يخوّفوك
    Bazen öyle insanlarla karşılaşırsın ama moralini bozmalarına izin verme. Open Subtitles أحياناً تقابلين أشخاص مثله لكن لا تدعيهم ينالوا منكِ
    Seni becermelerine izin ver. Seni tekrar becermelerine izin verme. Open Subtitles دعيهم يخدعونك ولكن لا تدعيهم يخدعونك للأبد
    Seni üzmelerine izin verme, küçük kız. Ben de burada harcanıyorum. Open Subtitles لا تدعيهم يثبطوا معنوياتك يا حبيبتي، فهذا المكان لا يستحق تواجدي به أيضاً
    Onlara asla gitmemelisin demiyorum sadece senden yararlanmalarına izin verme. Open Subtitles أنا لا أمنعك من الذهاب إليهم كليةً. ولكن لا تدعيهم يستغلونكِ ، عزيزتي. نحن نساء نبيلات الآن.
    Seni sarhoşken görmelerine izin verme ve uslu ol. Open Subtitles لذا لا تدعيهم يروا أنكِ ثملة تماماً وستكوني بخير
    Niye böyle bir şey yapsınlar bilmiyorum ama denerlerse de onlara izin verme. Open Subtitles لا أعلم لما قد يقوموا بذلك ولكن إن حاولوا, لا تدعيهم, أبداً
    Sakın resmimi bodruma, o rezil Rus cadının yanına asmalarına izin verme. Open Subtitles لا تدعيهم يضعوني في القبو مع تلك الساحرة الروسية
    Baksana. Orada ne olursa olsun seni üzmelerine izin verme. Open Subtitles أتعلمين، إن مهما يحدث هناك لا تدعيهم يتمكنوا منكِ.
    Fazla yaklaşmalarına izin verme, yoksa ya tekmeyi yersin ya da uzaklaştırılırsın. Open Subtitles لا تدعيهم يقتربون منكِ كثيرًا لأنّه إمّا أن يقوموا بطردكِ أو سيتمّ أخذكِ بعيدًا.
    Gözünü korkutmalarına izin verme, ufaklık. Open Subtitles لا تدعيهم يوترونك ايتها الطفله
    Üzüldüklerini görmelerine izin verme. İstedikleri bu. Open Subtitles لا تدعيهم يرونك منزعجة، هذا ما يريدونه
    Vakit geldiğinde onu almalarına izin verme. Open Subtitles عندما يحين الموعد لا تدعيهم يأخذونهم
    Radyo açmak yok, tamam mı? Open Subtitles لا تدعيهم يستمعوا للمذياع، حسناً؟
    Seni çileden çıkarmalarına müsaade etme. Open Subtitles لا تدعيهم يشعرون بخوفك
    - Canımı almalarına izin vermeyin. - Her şey yolunda Dr. Jenkins. Open Subtitles لا تدعيهم يأخذون روحي - كل شيء على ما يرام ايها الطبيب"جنكينز"ّ-
    Elbette, size Vicky demelerine izin vermiyorsunuzdur. Open Subtitles بالتأكيد إنك لا تدعيهم "يدعونك "فيكي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus