Hatta it dalaşından da kötü. Bir it öbür itin telefonlarına bile cevap vermiyor. | Open Subtitles | بل أسوأ من ذلك, إنه كالكلاب التي لا ترد على إتصالات بعضها |
Telefonlarıma asla cevap vermiyor ve sürekli başka kadınlarla görüşüyorsun. | Open Subtitles | . هوسي لك أعني، أنك أبداً لا ترد على مكالماتي وأنك ترى نساء دائماً |
Sen Sharon'a gidebilir misin? Ev telefonu da cep telefonu da cevap vermiyor. | Open Subtitles | هل يمكنك رجاء أن تذهب إلى شارون و تراها إنها لا ترد على الهاتف |
Neden çağrılarıma cevap vermiyorsun? Herkes seni merak etti. | Open Subtitles | لماذا لا ترد على مكالماتى الجميع قلقون عليك |
Ama cep telefonunu açmıyor. Yani ne zaman döneceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكنّها لا ترد على مكالماتي لذلك لا أعرف متى ستعود |
Phoebe'yi zaten aradım. cevap vermiyor. | Open Subtitles | أنا بالفعل قمت بالإتصال بفيبي لكنها لا ترد على هاتفها |
Sanırım o yüzden telefona cevap vermiyor. Sorun değil. Tamam. | Open Subtitles | أظن لهذا ربما لا ترد على هاتفها أمر طبيعي |
Aramalarıma cevap vermiyor. 20 mesaj falan bıraktım. | Open Subtitles | إنها لا ترد على مكالماتي, و قد تركت لها ما يقارب الـ20 رسالة |
Belki yanlış alarmdır diye ona ulaşmaya çalıştım ama hiçbir numarasına cevap vermiyor. | Open Subtitles | وحاولت الوصول إليها في حال ما كان الإنذار مزيّفا، لكنّها لا ترد على أيّ من أرقامها. |
Günün bir kısmı geçti hesapları kapatmaya çalışıyoruz ve telefonlarına cevap vermiyor. | Open Subtitles | إنه نهاية الربع نحاول إغلاق الكتب وهي لا ترد على هاتفها |
Maalesef şu anda telefonlarıma cevap vermiyor işte burada sen devreye giriyorsun. | Open Subtitles | لسوء الحظ , أنها لا ترد على الاتصالات هذه اللحظة والذي بدوره أنت تتدخل |
Beni yüzüstü bıraktı, anne. Çağrılarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | لقد تخلت عني يا أماه، إنّها لا ترد على إتصالاتي أو أيّ شيء آخر. |
Alise evde olmalıydı ama telefona cevap vermiyor. Eve bakan oldu mu? | Open Subtitles | من المفترض ل(أليز) أن تكون بالبيت ولكنها لا ترد على تليفونها الخلوي |
Sorun da bu. Telefonlarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | انها لا ترد على اي من اتصالاتي.. |
Polis telsizini dinliyorum çünkü kız kardeşin evden kaçmış, ayrıca cep telefonu da cevap vermiyor. | Open Subtitles | استمع إلى راديو الشرطه ... لأن أختك تسللت إلى الخارج وهي لا ترد على هاتفها. |
Çağrılarıma cevap vermiyor yani aynı durumdayız. | Open Subtitles | على الأقل فعلت، فهي لا ترد على اتصالاتي لذا... نحن في نفس القارب |
Maillerime cevap vermiyor. | Open Subtitles | هي لا ترد على رسائلي الإلكترونية |
Ama seni bulamıyorum. Çağrılarıma cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | فقط لا أستطيع ايجادك و لا ترد على مكالماتى |
Sana ulaşmaya çalışıyordum, telefonuna cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | كنت احاول الوصول اليك ولكنك لا ترد على الهاتف |
Nolan, nerelerdesin sen? Mesajlarıma cevap vermiyorsun, toplantılara gelmiyorsun. | Open Subtitles | نولان أين أنت لا ترد على رسائلى ولا تحضر مع المجموعة الأسبوع بأكمله |
Bende bundan bahsediyorum. Telefonunu açmıyor. Olması gereken yerde olmuyor. | Open Subtitles | هذا ما اتحث عنه، لا ترد على الهاتف ولا نعرف أين هى؟ |