"لا تريدني أن" - Traduction Arabe en Turc

    • istemiyorsun
        
    • istemediğinden
        
    • istemediğini
        
    • izin vermiyorsun
        
    Hala anlayabilmiş değilim, neden göğsüne bir lazer silahı ekleme mi istemiyorsun? Open Subtitles مازلت لا أفهم لماذا لا تريدني أن أزرع مدفعاً ليزرياً في صدرك؟
    Tabii ki biliyorsun. Sadece benim bilmemi istemiyorsun. Open Subtitles بالتأكيد ، تعرف إنّما لا تريدني أن أعرف فحسب
    Ama gerçek şu ki, oraya gerçekten inmemi istemiyorsun. Open Subtitles ولكن الحقيقة التي تكنها هي أنك لا تريدني أن أذهب إلي هناك
    Öyle yapmamı istemediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متاكد أنك لا تريدني أن أفعل ذلك أيضاً ؟
    Mulder, yardım etmemi istemediğinden emin misin ? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك لا تريدني أن أساعدك في هذه القضية ؟
    Tamam, ben de senden hoşlanıyorum ve ölmemi istemediğini biliyorum. Open Subtitles حسناً؟ وأنا مثلكَ أيضاً وأعلم بأنك لا تريدني أن أموت
    O zaman, neden çekiçle camı kırıp adamı bagajdan kurtarmama izin vermiyorsun? Open Subtitles إذن،لمَ لا تريدني أن آتي بمطرقتي وأحطم بها النافذة و نفتح الصندوق
    Şu an beni kandırmaya çalışıyorsun, çünkü oyunu oynamamı istemiyorsun. Open Subtitles أنت تحاول خداعي بهذه لأنك لا تريدني أن ألعب بلعبة الفيديو
    Seks yapmamı istemiyorsun çünkü sen de yapmıyorsun. Open Subtitles أنت فقط لا تريدني أن أمارس الجنس لأنك أنت لا تمارس أبداً
    Beni yanında istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدني أن اكون معك. هذا كل ما في الامر
    Benim yeni bir balık almamı istemiyorsun çünkü sen şey olduğunda yerine birisinin gelmesini istemiyorsun... Open Subtitles أنت لا تريدني أن أبدل السمكة الميتة لأنك لا تريدني أن أستبدلك
    Rahipler ölümle ilgilidir ve ölümü düşünmemi istemiyorsun. Open Subtitles لأن الكاهن مرتبط بالموت وأنت لا تريدني أن أفكر بالموت في حالتي، أليس كذلك؟
    Fikrimi değiştirmemi istemiyorsun değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدني أن أغير رأيي الآن ، أليس كذلك؟
    -Bak benim iyilesmemi, degismemi istemiyorsun. Open Subtitles اسمع، أنت لا تريدني أن أتحسن لا تريدني أن أتغير
    Iyi olmami istemiyorsun. olene kadar yesem umurunda degil. Open Subtitles لا تريدني أن أتحسن لن تهتم إن أكلت حتى الموت
    Sürmemi istemediğinden emin misin patron? Neden tarlaya indi? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك لا تريدني أن أقود لبرهه؟
    Benim yapmamı istemediğinden emin misin? Hayır, salak! Open Subtitles هل أنت متأكد أنك لا تريدني أن أقوم أنا بها؟
    Bir şeyler içmek istemediğinden emin misin? Open Subtitles أمتأكد أنك لا تريدني أن آتي لك بشئ تشربه ؟
    Burada kalmamı istemediğini biliyorum, ama ben iyiyim. Gerçekten. Open Subtitles أعلم أنّك لا تريدني أن أبقى هنا، ولكنّي أبلي حسناً.
    - Artık neyi öğrenmemi istemediğini biliyorum. Open Subtitles ـ الآن.. أعلم بإنك لا تريدني أن أكتشف الأمر
    beni yarışmada istemediğini düşünmeye başlayacağım. Open Subtitles لقد بدأت في الإعتقاد بأنك لا تريدني أن أكون في المسابقة
    Sana yardım edebilmem için küçük bir şans. Ve sen buna izin vermiyorsun. Ben ölüyorum. Open Subtitles فرصة صغيرة يمكنني مساعدتك فيها، و أنت لا تريدني أن أفعل ذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus