"لا تريد الذهاب" - Traduction Arabe en Turc

• Gitmek istemiyor
• gitmek istemediğini
• gitmek istemiyorsun
• gitmek istemediğine
• Gitmek istemediğinden
• gitmek istemezsin
• çıkmak istemiyorsan
• gitmek istemiyordun

Kızım bana çok düşkün. Zaten seninle Gitmek istemiyor ki.
ابنتى مرتبطة عاطفيا بى وهى حتى لا تريد الذهاب معكِ

Vegas'a Gitmek istemiyor musun?
اانت لا تريد الذهاب الى فيقاس ؟ اهي حارة جدا ؟

Hey, tek başına gitmek istemediğini biliyorum ama gitmelisin, tamam mı?
أعلم، بأنك لا تريد الذهاب بمفردك ولكن عليك فعل ذلك، حسنًا؟

Babana söyledin mi o okula gitmek istemediğini?
هل أخبرت والدك أنّك لا تريد الذهاب إلى تلك المدرسة ؟

Eğer sıradan bir kadınsa, neden gitmek istemiyorsun?
حسناً ، إذا كانت مجرد أمرأة، فلما لا تريد الذهاب ؟

gitmek istemiyorsun. Peki ne yapmak istiyorsun?
حسنا، لا تريد الذهاب إلى الحفلة ماذا تريد أن تفعل؟

Onunla gitmek istemediğine emin misin?
هل انت متأكد انك انت الذي لا تريد الذهاب معها؟ ولماذا اذهب معها؟

Yaklaşıyor Başarısızlık gerginliği [ Kız ] Odama Gitmek istemediğinden eminmisin?
هل أنت واثق أنك لا تريد الذهاب إلى حجرتى؟

Hayır oraya gitmek istemezsin inan bana. Burda kal bence
لا , انت لا تريد الذهاب هناك , ثق بى انت تريد البقاء هنا

Yemeğe benimle çıkmak istemiyorsan, sadece söyleyebilirdin.
اذا كنت لا تريد الذهاب الى العشاء يمكنك فقط قول ذلك

- Onu buradan çıkarmam için beni gönderdi. - Ama o senden kaçtı. Gitmek istemiyor.
ـ لقد أرسلني لإخراجها من هنا ـ لكنها هربت منك، لا تريد الذهاب

Çünkü Penny de Gitmek istemiyor. Leonard'ı mutlu etmeye çalışıyor sadece.
لأنها لا تريد الذهاب إنه تفعل هذا لتسعده فحسب

Sadece gitmek istemediğini söyledin. Gitmeyeceğini söylemedin.
لا لم تخبرني بذلك لقد أخبرتني بأنك لا تريد الذهاب و ليس أنكَ لن تذهب

Lütfen! Oraya gitmek istemediğini açıkça söyleyebilirdin.
رجاءا, لقد كان واضحا بأنك لا تريد الذهاب

Fikrini değiştirmek istemem ama neden bataklığa gitmek istemiyorsun?
لا أريد أن أغير من رأيك ولكن أوه، لماذا لا تريد الذهاب إلى المستنقعات؟

Dash'in mezuniyetine bile gitmek istemiyorsun.
لا اصدق انك لا تريد الذهاب لحفل تخرج ابنك هذه السنه

Kendi oğlunun mezuniyetine gitmek istemediğine inanamıyorum.
لا اصدق انك لا تريد الذهاب لحفل تخرج ابنك هذه السنه

Eve gitmek istemediğine emin misin? Evet, onu düşünüyorum. Hey, nerelerdeydin?
هل ما زلت متأكد أنك لا تريد الذهاب للمنزل? نعم، أنا أفكر في ذلك. مرحبا أين كنتي ?

Gitmek istemediğinden mi yoksa aşamalı bir yemeğin ne olduğunu bilmediğinden mi hayır diyorsun?
اذا كلا لأنك لا تريد الذهاب او لا تريد الذهاب لأانك لا تعرف ما هو العشاء على مراحل؟

Orası kafeterya, oraya gitmek istemezsin.
, هذا هو الكافتيريا . انت لا تريد الذهاب الى هناك

Bunu yapmak için Harvard dışına çıkmak istemiyorsan o zaman Cambridge'a gidip...
فاذا كنت لا تريد الذهاب خارج (هارفارد) فانا اقترح ان تذهب الى (كامبريدج)

Garip Çilek'le gitmek istemiyordun. Ya Lydia, hayvanlara rağmen Çilek'i seçerse ne olacak?
أنت لا تريد الذهاب مع فراولة هذا غريب الأطوار لا ماذا نفعل إذا إختارت ليديا فراولة على الحيوانات الأليفة ؟