Durum satranç gibi çekişmeli bir oyuna benziyor – fakat burada karşı tarafın durumunu göremiyorsun. | TED | هذه الحالة تشبه حالة الخصومة التي تحدث في لعبة الشطرنج ولكنّك هنا لا تستطيع رؤية موقع الخصم. |
Sen kendinin ne olduğunu göremiyorsun, ben her şeyi görüyorum. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع رؤية نفسك و أنا أستطيع رؤية كل شئ |
Dört kırmızı ışık geçtin hiçbir şey göremiyorsun ve gece vakti gözlüğün olmadan araba kullanıyorsun! | Open Subtitles | لا تستطيع رؤية أي شيء وتقود في الليل بدون إرتدائك للنظارات |
- Oh, Tanrım. - Kelly yatağa neyle giren bir adamla beraber olduğunu göremiyor. | Open Subtitles | أوه، اللهي كيلي لا تستطيع رؤية أن تكون مع رجل يلبس بيجرا في السرير |
Fakat bu devasa makina bile uzak gezegenleri göremiyor. | Open Subtitles | لكن حتى هذه الآلة العملاقة لا تستطيع . رؤية الكواكب البعيده |
Eğer gözümü kapatırsam hedefi görmem mümkün olmaz. | Open Subtitles | إذا أغمض عيني، لا تستطيع رؤية الهدف. |
Eğer gözümü kapatırsam hedefi görmem mümkün olmaz. | Open Subtitles | إذا أغمض عيني، لا تستطيع رؤية الهدف. |
Bu yüzden, durumu net bir şekilde göremiyorsun. | Open Subtitles | ولهذا السبب لا تستطيع رؤية الأمر علي حقيقته |
İyi niyetlisin ama, ruhumu göremiyorsun. | Open Subtitles | ،نيتك حسنة و لكنك لا تستطيع رؤية حال روحى |
Kimin giydiğini göremiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تستطيع رؤية ما بداخلهم لا تستطيع رؤية من يرتديهم |
Bunun ne kadar dikkatsizce olduğunu göremiyorsun, suratında patlasa bile. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع رؤية الفعل الطائش الذي فعلته، حتى عندما انفجر في وجهك |
Muhtemelen bunu şu an göremiyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنه من المحتمل أنك لا تستطيع رؤية هذا الآن |
Harika bir öğretmensin, ama kendi kendini göremiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت مُعلّم بارع، ولكنك لا تستطيع رؤية نفسك، صحيح؟ |
Sizin ölçütünüz kıçınıza öyle yakın ki gün yüzü göremiyor. | Open Subtitles | معاييركِ قد أوغلت في مؤخرتكِ لدرجة أنّها لا تستطيع رؤية ضوء النهار! |
Maia olayları göremiyor ve ve Shawn, Shawn artık iyileştiremiyor ve sen bebeğim... | Open Subtitles | مايا " لا تستطيع رؤية شيء ايضاً " و " شون " لا يستطيع الاشفاء و بالنسبة اليكِ يا عزيزتي |
Bunca yıldan sonra, hâlâ asıl beni göremiyor musun? | Open Subtitles | نعم, يبدو أنك تقضي وقتاً جيداً - بعد كل هذه السنين - لا تستطيع رؤية حقيقتي فعلاً؟ |
Cidden bir şey göremiyor musun? | Open Subtitles | إذن أنتَ حقًّا لا تستطيع رؤية شيء؟ |
Bunu göremiyor. Ama ben görüyorum. | Open Subtitles | هي لا تستطيع رؤية هذا لكني أستطيع |