Yani hangisiyle ilgilendiğini öğrenmenin bir yolu yok? | Open Subtitles | إذن لا تُوجد طريقة لمعرفة أيّ وحدة كانت مُهتمّة بها؟ |
Metronun kameraları bozulmuş, o yüzden emin olmanın yolu yok. | Open Subtitles | حسناً، كانت كاميرات مترو الأنفاق مُعطلة، لذا لا تُوجد طريقة للتأكّد من ذلك. |
Ama doğru bir yolu yok. | Open Subtitles | لكن لا تُوجد طريقة مُناسبة لذلك ، لإن الحقيقة هي |
Anton ve onun o gece nereye gittiğini bulmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | لا تُوجد طريقة لنكتشف فيها أين ذهب هُو و(أنتون) في تلك الليلة. |