Bunu yapmana gerek yok, Dallas. Hadi! Gidin! | Open Subtitles | [لا داعي لفعل هذا [دالاس - الآن, انطلقوا هيا - |
Tatlım, bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | عزيزتي، لا داعي لفعل ذلك |
Onu yapmana gerek yok. Hadi. | Open Subtitles | لا داعي لفعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا داعي لفعل ذلك. |
yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | فقط ضعيفة لا داعي لفعل ذلك |
Hadi ama dostum. Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا داعي لفعل هذا |
- Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | - لا داعي لفعل هذا - اخبرني! |
Belle, yarım kalan işini bulmak için bunu yapmak zorunda değilsin. Ben ne olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | لا داعي لفعل هذا يا (بِل) لتعرفي مسألته العالقة، فأنا أعرفها... |
-Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | انتظر دوني لا داعي لفعل ذلك ! |
Ursula, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | -أورسولا)، لا داعي لفعل ذلك) |