"لا نستطيع الانتظار" - Traduction Arabe en Turc

    • bekleyemeyiz
        
    • Sabırsızlanıyoruz
        
    Kendi taşıma sistemimizi geliştirmek için milyarlarca yıl bekleyemeyiz. TED ولكننا لا نستطيع الانتظار لمليارات السنين لتطوير أنظمة النقل الخاصة بنا.
    Artık bekleyemeyiz. Seni nereden alayım. Open Subtitles إننا لا نستطيع الانتظار أكثر من هذا، أين أقابلك؟
    Vakit doldu. Daha fazla bekleyemeyiz. Open Subtitles انتهت المهلة، لا نستطيع الانتظار بعد الآن
    # Sabırsızlanıyoruz, omzumuzu indiremiyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار ليوم الزفاف ولا نستطيع الكف عن الرقص
    Amerika'yı o parmakla kavuşturmak için Sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار حتى نعطي امريكا السيد اصبع مره ثانية
    Yine de Dünya'ya ulaşmalarını bekleyemeyiz. Open Subtitles في كل الأحوال لا نستطيع الانتظار حتى تصبح في الطريق للأرض
    Onun gibi birçok ayaklı bomba olabilir. 2 hafta boyunca bekleyemeyiz. Open Subtitles قد يوجد آخرون مثله، قنابل تمشي على قدميها، لا نستطيع الانتظار لأسبوعين.
    Sanırım daha fazla bekleyemeyiz. Open Subtitles اعتقد اننا لا نستطيع الانتظار اكثر من ذلك
    Bu kadar uzun süre bekleyemeyiz. TED لا نستطيع الانتظار كل هذا الوقت.
    - Daire kokuyor! Artık bekleyemeyiz! Open Subtitles - رائحته بكل الشقة، لا نستطيع الانتظار أكثر
    - Daire kokuyor! Artık bekleyemeyiz! Open Subtitles - رائحته بكل الشقة، لا نستطيع الانتظار أكثر
    Daha fazla bekleyemeyiz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار اكثر من ذلك.
    Daha fazla bekleyemeyiz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار أكثر من هذا
    Hadi dostum, Drago'nun buraya saldırmasını bekleyemeyiz. Open Subtitles ‫لا نستطيع الانتظار حتى يهاجم "دراغو" هذا المكان
    -Hayır, sağol. bekleyemeyiz. -Yazık. Open Subtitles لا.شكرا نحن لا نستطيع الانتظار شئ مؤسف-
    - Daha fazla bekleyemeyiz. Open Subtitles - لا نستطيع الانتظار لمدة أطول؟ -
    Seni görmekte Sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles ' ونحن لا نستطيع الانتظار من اجل رؤيتك مجددا. '
    Her birinizi tanımak için Sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار حتى نتعرف على جميعكم
    Haberleri duymak için Sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لا ، نحن ... لا نستطيع الانتظار لسماع الأخبار
    Seninle çalışmak için Sabırsızlanıyoruz, Cindy. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار لنعمل معك سيندي
    "Buradayız Curtis ve Doktor Palmer'ı kurtarmamıza yardım etmen için sana verdiğimiz telefonu bizi bulmak için nasıl kullandığını duymak için gerçekten Sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles "نعم، نحن هنا، كورتيس، " ونحن لا نستطيع الانتظار لسماع كيف كنت "الهاتف الخليوي أن قدمنا لكم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus