"لا نستطيع ان" - Traduction Arabe en Turc

    • veremeyiz
        
    • alamayız
        
    • durumda değiliz
        
    Hayatım, ona para veremeyiz, konuk evimiz de zaten dolu. Open Subtitles عزيزتي، لا نستطيع ان ندفع لها شيء وغرفة الضيوف مشغولة.
    Bu sadece başlatmak için. Üst üste günlerce uyanık kalmasına izin veremeyiz. Open Subtitles انها فقط لكي ينام نحن لا نستطيع ان نبقيه هكذا بلا نوم
    Bununla fazla zarar veremeyiz ki. Open Subtitles لا نستطيع ان نحدث ضررا اكبر بها حين ذاك اليس كذلك؟
    Böyle şeylerin bazı zamanlarda son derece hızlı geliştiğini biliyorum ama herhangi bir hatayı göze alamayız. Open Subtitles اعلم ان الحركات فى هذه الأمور تكون سريعة احيانا ولكننا لا نستطيع ان نتحمّل اى غلطة
    Artık hiçbir risk alamayız. Open Subtitles لا نستطيع ان نخاطر نهائيا الان.
    Bu harika, fakat bu miktarda nakit parayı karşılayacak durumda değiliz. Open Subtitles شئ جميل ماعدا انا لا نستطيع ان نصرف هذا الشيك دفعه واحده
    Cheryl'ın onunla daha fazla konuşmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع ان نجعل شيريل تكلمه بعد الآن لم لا؟
    - Bunu yapmasına izin veremeyiz. - KatıIıyorum, efendim. Open Subtitles نحن لا نستطيع ان ندعه يفعل هذا انت تعلم باني اوافقك يا سيدي
    İçeri girmelerine izin veremeyiz. Hey! Hey! Open Subtitles لا نستطيع ان نسمح لهم بالدخول واحد بالاسفل
    Hatalarımızın bedelini insanların ödemesine izin veremeyiz. Open Subtitles نحن لا نستطيع ان ندع البشر يدفعون ثمن اخطائنا
    Ama sonsuza dek böyle yaşamasına izin veremeyiz... Open Subtitles لكننا لا نستطيع ان نجعله يعيش هكذا الى الابد
    Bunun olmasına izin veremeyiz değil mi? Open Subtitles نحن لا نستطيع ان ندع هذا يحدث اليس كذلك ؟
    Bu fırsatın kaçmasına izin veremeyiz. İntikam bizim olacak. Open Subtitles لا نستطيع ان ندع هذه الفرصه ان تفلت من ايدينا , الأنتقام سوف يكون لنا
    Başımızda çözülmemiş bir cinayet kalmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع ان نترك جريمة غير محلولة على روئساءنا
    Tek ulaşım aracımızı alıp kendinizi öldürtmenize izin veremeyiz. Open Subtitles ونحن لا نستطيع ان نسمح لكما ان تأخذا وسائل اتصالاتنا الوحيدة وتذهبا وتقتلا نفسيكما
    Hastaya kemoterapi veremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع ان نعطي المريض العلاج الكيماوي الآن
    Bunların hiçbirini geri alamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع ان ننفي ايا منها
    İnan bana o olmadan Danny'i geri alamayız. Open Subtitles وصدقيني لا نستطيع ان نستعيد داني بدونها
    Kaza yapma riskini göze alamayız. Open Subtitles لا نستطيع ان نخاطر ان ندخل فى حادثه
    Kavşak kuracak durumda değiliz. Open Subtitles لا نستطيع ان نبني طرقا فرعية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus