Sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Ölüm hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Neden burada olduğumuza dair hiçbir şey bilmiyoruz. | TED | لا نعرف شيئا عن الحب، لا نعرف شيئا عن الموت، لا نعرف شيئا عن سبب وجودنا. |
Evet, bir profesyonel silahşor tutmayı görüşüyoruz. Ama şu herif hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسنا ، كنا نتكلم عن إستئجار مقاتل لكننا لا نعرف شيئا عن ذلك الشخص هناك |
Bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ama burada yemek yiyor. | Open Subtitles | نحن لا نعرف شيئا عن هذا الرجل، و هو موجود هنا يتناول العشاء معنا |
Kısaca şunu söyleyen bir yazı yazmıştı: Tamam, bütün bunlar iyi, hoş ama, ne var biliyor musunuz; beyin hakkında hiçbir şey bilmiyoruz; kimse bu şeylerin nasıl çalıştığını bilmiyor, yani kimsenin söylediklerine inanmayın. | TED | و كتب، بما معناه، أنه: حسنا، هذا كله شيء جيد، ولكن أتعرفون، نحن فعلا لا نعرف شيئا عن الأدمغة و لا أحد لديه فكرة كيف تعمل هذه الأشياء، لذلك لا تصدق ما يقوله أحد لك. |
Bu kurgusal, genişleyen gerçeklik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, dengesiz bir kuantum enerji durumunun yön vermesiyle sonsuz genişlemeyi açıklayan matematiksel bir öngörü dışında. | TED | نحن لا نعرف شيئا عن هذا الواقع التضخمي الذي افترضنا وجوده حسب نظريات العلماء فهو في توسع أبدي قد يكون ذلك بسبب طاقة كمية في حالة غير مستقرة. |
Bu yaratıklar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف شيئا عن هذه لذلك ندعو الوحوش. |
Bu kadın hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | - نحن لا نعرف شيئا عن ذلك |