"لا يأبه" - Traduction Arabe en Turc

• umurunda değil
• umursamaz
• umursamıyor diyelim
• önemsemiyor
• umurunda bile değil

En büyük evin kimin olduğu Tanrı'nın umurunda değil.
لا يأبه القدر من يملك المنزل الأكبر

Evet, haberi var. Ama umurunda değil. Bebeği istemiyor.
أجل يعلم و لكنه لا يأبه هو لا يريده

Bizim aç olmak, onun umurunda değil.
أنه لا يأبه إن كنا جوعا

Japon askeri öldürülmesini veya yaralanmasını umursamaz sizi öldürdüğü sürece.
الجندي الياباني لا يأبه إذا أُصيب أو قُتل ما دام أنه يقتلك

Güven bana Homer eklerin nereden geldiğini umursamaz.
ثقي بي , هومر لا يأبه من اي موقع أتيت بها

- İyi. Evliliğini umursamıyor diyelim.
إنه لا يأبه لزواجه

Evliliğini umursamıyor diyelim.
إنه لا يأبه لزواجه

Size söyleyeyim, o adam itfaiyecileri falan önemsemiyor.
وأؤكد لكم أنه لا يأبه للإطفائيين

Vali vekilinin bu dava umurunda bile değil.
نائب الحاكم لا يأبه لهذه القضيّة. أوقفي الخداع.

Biz ölsek, onun umurunda değil.
لا يأبه عندما نموت

Evet ama onun pek umurunda değil.
اوه, انه لا انه لا يأبه

Bu Bauer'in umurunda değil. Senden alacağı hizmeti aldıktan sonra başına ne geldiğini umursamadı bile.
(باور) لا يأبه لذلك لم يلقِ بالاً لما حدث لك، ما دام أنه يخدم غاياته

George Bush umursamaz.
(جورج بوش) لا يأبه لنا،

Şöhreti önemsemiyor.
هُو لا يأبه بالإعتراف.

Donna Paulsen, Travis Tanner'ın umurunda bile değil.
ترافس تانر لا يأبه أبدا لدونا بالسن - أنت لَسْتَ ترافس تانير -