Bilmem ki Mikey. Seyyar sosisçi diğerleri gibi değil. | Open Subtitles | أنا لا اعرف, مايكى رجل العربة هذا لا يبدو مثل الآخرين |
Bu-Bu daha önce gördüğüm hiçbir büyü gibi değil. | Open Subtitles | وهو لا يبدو مثل سحر لم يسبق لي رؤيته من قبل. |
Açıkçası bu, gerçek bir web sayfası gibi durmuyor. | Open Subtitles | بصراحة شديدة إنه لا يبدو مثل موقع ويب حقيقي |
Garip. Filozofi dersine girişin gibi durmuyor hiç burası. | Open Subtitles | رائع هذا لا يبدو مثل المقدمة لصف الفلسفة |
Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مثل شخص سيكون عنده نوية قلبية |
İlginç. Bu, sıradan hırsızların işi gibi görünmüyor. | Open Subtitles | مثير للإهتمام , هذا لا يبدو مثل فعل لصوص إعتياديين |
Hiç böyle şeyler yapabilecek birine benzemiyordu. | Open Subtitles | وهو فقط لا يبدو مثل النوع الذي يرسل الزهور |
O adam diğer arkadaşlarına hiç benzemiyor. | Open Subtitles | هذا الرجُل لا يبدو مثل أي أحد من أصدقائك. |
PRIMATECH KAĞIT ŞİRKETİ ODESSA, TEKSAS Burası, dünyayı yok edebilecek bir virüsün saklanacağı bir yere pek benzemiyor. | Open Subtitles | لا يبدو مثل مكان يبقون به فيروس قد يدمر العالم |
Burası gerçek sahil gibi değil. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مثل شاطئ حقيقي |
- Niye burası yuvanın gerisi gibi değil? | Open Subtitles | -لمَ هذا الجزء لا يبدو مثل باقي القفير؟ |
- Evet. Ev gibi değil sanki. | Open Subtitles | غريب، هذا لا يبدو مثل منزل |
Önemsiz gibi durmuyor,mi amigo. | Open Subtitles | لا يبدو مثل أي شيء، ميل أميغو. |
Ama pek de rüşvet gibi durmuyor. | Open Subtitles | لا يبدو مثل الكثير من مكافأة. |
- Bir katil gibi durmuyor. | Open Subtitles | - إنه لا يبدو مثل القاتل |
Şu an öyle gibi görünmüyor biliyorum, ama doğrusunu yaptın. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه لا يبدو مثل في الوقت الراهن، ولكن فعلت. |
Çok sert vurmuş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو مثل ضربك بشدة جداً |
Pek önemli bir görev gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو مثل عمل مهم |
Artık evlendiğim adama benzemiyordu. | Open Subtitles | أصبح لا يبدو مثل الرجل الذي تزوّجته |
Çıkardığı ses daha önce duyduğun hiçbir şey benzemiyordu. | Open Subtitles | أنه فقط لا يبدو مثل أي شيء قد سمعتي به |
Tamam, bir albaya benzemiyor ama bir turşucuya da hiç benzemiyor. | Open Subtitles | ... حسناً ، لا يبدو مثل الكولونيل ولكن بالتأكيد لا يبدو مثل بائع المخلل |
Ama doğruyu söylemek gerekirse, şu anda hatırladığım şey... pumaya hiç benzemiyor olabilir. | Open Subtitles | لكن حقيقة, كل ما أتذكره ... الآن في رأسي ربما هو شيء لا يبدو مثل الفهد على الإطلاق |
Bu söylemek istedikleri şeye pek benzemiyor. | Open Subtitles | حسناً هذا لا يبدو مثل الذى كانوا يحاولون قوله |