"لا يتعلق بما" - Traduction Arabe en Turc

• ne

Mesele onların ne istediği değil, senin ne istediğin oğlum.
ياصاح، الامر لا يتعلق بما يردن وانما بما تريدة انت

Benim ne hissettiğim ve neden hissettiğimle de. Bu seninle alakalı.
هذا لا يتعلق بما أشعر أو لا أشعر به هذا يتعلق بك

Olay bizim ne bildiğimiz değil.
الامر لا يتعلق بما نعرفه نحن الأمر يتعلق بما تعرفه هي

Profilci olmanın bana öğrettiği, aslolanın ne istediğim değil ne yapabileceğim olduğudur.
لكن كل شىء تعلمته كمحلل علمنى ان الامر لا يتعلق بما اريده ان يكون صحيحا انه يتعلق بما استطيع اثباته

Benim ne istediğim değil, ikimizinde istemesi lazım.
الأمر لا يتعلق بما أريده، إنه يتعلق بما نريده نحن.

Bana göre, ne gördüğünle ilgili değil gördüğün hakkında ne yaptığınla ilgili.
يبدو لي أن الأمر لا يتعلق بما تراه بل ما تفعله حيال ما تراه

Mesele benim ne konuşmak istediğim değil. Mesele sen de istersen hangi konularda konuşmak istediğim.
إن الأمر لا يتعلق بما أريد الحديث عنه إنما بما أنت مستعد للحديث عنه إذا أردت

Bu senin ne istediğinle ilgili değil. Benim ne istediğimle ilgili değil.
الأمر لا يتعلق بما تُريدينه لا يتعلق بما أريده

- Beni asıl ilgilendiren bu değil. - Seni ilgilendiren ne?
هذا حقاًً لا يتعلق بما أعتقده - ما الذى يتعلق بك ؟

- Anlamaya çalıştığım şey, nasıl biri olduğu değil, ne yaptığı.
-حسب فهمي للأمور, فإن الأمر لا يتعلق بما يتَّصف به بل بما فعله بكما

Mesele ne yapıp yapmadığın değil.
الأمر لا يتعلق بما فعلته أو لم تفعليه

Konu insanların ne düşündüğü değil.
حسنا، لا يتعلق بما يشعر به الآخرون.

Konu bizim ne istediğimiz değil, Bayan Bennigan.
الامر لا يتعلق بما نريده سيدة بينيجان

Önemli olan ne aldığın değil..
الأمر لا يتعلق بما تنهبه

Önemli olan ne dediğin değil.
الامر لا يتعلق بما ستقول

Hayır. Mesele ona ne verdiğim değil.
لا، الأمر لا يتعلق بما منحتها

Müdür yardımcısı olmak için ne kadar çok çalıştığım ve İngilizin tekinin önüme çıkmasına izin vermemekle ilgili.
الأمـر لا يتعلق بما قاله المدير (فوستر) فحسب للأمـر علاقـة بعملـي جـاهدة لأحصـل على منصب نـائب المدير

ne yaptığınla değil kim olduğunla ilgili.
إنه لا يتعلق بما تعملينه.

Benim ne istediğim önemli değil.
إنه لا يتعلق بما أريد.

Senin ona ne verdiğin konu değil Charlie. - Konu senin ona ne verdiğin.
هذا لا يتعلق بما تقدمينه لها يا (تشارلي)، بل يتعلق بما قد تقدمه لكِ.