"لا يثبت" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıtlamaz
        
    • ispat etmez
        
    • ispatlamaz
        
    • göstermez
        
    Diyelim ki bize yanlış bilgi verdi, bu hiç bir şeyi kanıtlamaz ki. Open Subtitles ربما اعطانا الاتجاةالخاطئ، لكن الذي لا يثبت أي شئ.
    Alman pasaportunun olması hiçbir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles حقيقة الحصول على جواز سفر الماني لا يثبت شيئا
    Diyorlar ki bu birşey kanıtlamaz. Sadece bir testti. Open Subtitles قالوا بأن ذلك لا يثبت أي شيء لأنه كان إختباراً
    Bu bir şey ispat etmez tabii ki. Sözümü daha önce de kestin. Open Subtitles هذا لا يثبت هذا على الاطلاق لقد قاطعتني قبلها
    Ama bu yine de Jack Hammond'ı öldürdüğünü ispatlamaz. Open Subtitles لكنّه ما زال لا يثبت بأنّه قتل جاك هاموند.
    O otobüse hepimiz binmiş olabiliriz. Bu bir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles أياً منا كان بإمكانه ركوب الحافلة و هذا لا يثبت أي شئ
    - Bu, birşeyi kanıtlamaz. Open Subtitles ـ هذا لا يثبت أنّه مزوّر ـ لِمَ تدافع عن رجل عصابات؟
    Bu bir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles عندما حَدثتْ جرائم القتل, لا يثبت ذلك شيء
    Meleklere zarar vermek, en iyisi olduğunu kanıtlamaz. - Bunu biliyorsun. - Biliyor muyum? Open Subtitles أذيتك للملائكه لا يثبت أنكِ الأفضل وأنتِ تعرفين هذا
    Cesur bir denizcinin ölümünden başka bir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles هذا لا يثبت شيئاً عدا أن جندى شجاع من البحارة قد مات
    Psikoterapi deneyip yanılmaktır. Bu bir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles العلاج النفسي هو فقط التجربة والخطأ، هذا لا يثبت شيئاً
    - DNA David Ross'un kızla yatıyor olduğunu gösterse bile, bu, kızı onun öldürdüğünü kanıtlamaz. Open Subtitles حتى و لو أن فحوصات الحمض النووي اظهرت بان ديفيد روس قد نام مع الفتاة فإن ذلك لا يثبت بأنه قتلها
    Dünya Bankasını protesto etmek hiçbir şeyi kanıtlamaz. Open Subtitles احتجاجك ضد صندوق النقد الدولي لا يثبت شيء
    Ünlü olmak nasıl bir şey? Telefon kayıtları hiçbir şey kanıtlamaz. Open Subtitles سجل تلك المكالمات لا يثبت شيئا لقد انتهينا هنا
    Ama yanlızca senin hayalinde canlandıramaman atlamaların olmadığını kanıtlamaz" dedi. Open Subtitles لكن ذلك لا يثبت أن القفزات لا تحدث أنت لا تستطيع أن تَراهُنّ فقط
    Bir şeyler biliyorsun. Ama bu gelecekten geldiğini kanıtlamaz. Open Subtitles بماأنّكتعرفأشياءاً, لا يثبت ذلك أنّك جئت من المستقبل
    Ben birşey göremiyorum. Bu birşeyi ispat etmez. Open Subtitles لا أرى أى شئ هذا لا يثبت أى شئ
    Bu birşeyi ispat etmez. Open Subtitles هذا لا يثبت أي شيء
    - Hayır, ama bu bir şey ispat etmez. Open Subtitles لا, لكن هذا لا يثبت شيئاً
    Peruk takman kız olduğunu ispatlamaz. Open Subtitles لأنك ترتدي شعر مستعار لا يثبت هذا أنك فتاة
    Kararı etkileyeceğini göstermez. Open Subtitles هذا لا يثبت لي أنك تستطيعين تحويل الحكم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus