"لا يسعني الإنتظار" - Traduction Arabe en Turc

    • sabırsızlanıyorum
        
    Görmüşüm gibi hissetmeme rağmen, yine de çok sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار أكثر لرؤيته، بالرغم إنني أشعر تقريباً إنه ملكِ.
    Bu kahrolası yerden gitmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لأرحل من هذا المكان اللعين.
    Hakkında birşey bilmiyorum, ama başlamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف عنك، لكني لا يسعني الإنتظار حتى أبدأ
    Neler bulacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles . لا يسعني الإنتظار لأرى ما الذي إخترعته
    O düzenbazı yakalamak ve yalanını ortaya çıkarmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لأكشف خداعها وأفضح كذبتها
    Seninle evlenmek ve birlikte bir hayata başlamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنه لا يسعني الإنتظار لأتزوجك ولنبدأ حياتنا معاً
    Tanrım, eve dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles يا إلهي، لا يسعني الإنتظار للعودة إلى الوطن.
    Biraz daha kahve alacağım. Fotoğrafları görmek için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles سأحضر المزيد من القهوى لا يسعني الإنتظار لرؤية الصور
    Bunun bütün dişleri yerinde. Görmeleri için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles هذه لديها جميع اسنانها. لا يسعني الإنتظار لكي يرونه.
    Seninle halka söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار حتي أغنيها معكِ أمام الجمهور
    - Sağ olun. Filmini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار حتى أرى فيلمكِ
    - Tadına bakmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles ـ لا يسعني الإنتظار لتذوق حساءكِ
    İlaç bağımlısı ve akıl hastalığı geçmişi olan bir yazarın onlara eski karımın hayaletinin bir çeşit intikam görevinde olduğunu söylediğinde yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لرؤية تلك النظرة على وجوههم عندما تخبرهم مدمنة أدوية و كاتبة لها تاريخ حافل من الأمراض العقلية بأن شبح زوجتي السابقة قرر تنفيذ مهمة إنتقام ما
    Göstermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لأريهن إيّاه.
    Asılınca yüzünüz ne hal alacak görmek için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لأرى هؤلاء الناس الرائعين ! عندما أتدلى بحبل المشنقة
    I Bu evi terk etmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار للرحيل من هذا البيت
    Arkadaşlarının hepsini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لرؤية أصدقائه الجدد.
    Pussycat olarak ilk kez sahneye çıkışını görmek için sabırsızlanıyorum, Ronnie. Open Subtitles لا يسعني الإنتظار لمشاهدة أدائكِ في فريق (بوسي كات)، يا (روني)
    sabırsızlanıyorum. Open Subtitles . لا يسعني الإنتظار
    Peder Justin'e anlatmak için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا يسعني الإنتظار أكثر لأخبر الأخ (جستن)!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus