"لا يطاق" - Traduction Arabe en Turc

    • dayanılmaz
        
    • katlanılmaz
        
    • kabul edilemez
        
    Bu tür bir baskı, böyle bir didikleme onun için dayanılmaz olur. Open Subtitles ذلك النوع من الضغط ذلك النوع من الفحص الدقيق سيكون لا يطاق
    Dünya kesin kanunlarla yönetiliyor, ve dayanılmaz derecede sıkıcı. Open Subtitles العالم يحكم بواسطة قوانين صلبه,وهذا .يجعله ممل بشكل لا يطاق
    Zıt olarak James Brown tipinde bir baş şarkıcı çünkü, biliyorsun, gerçekten dürüst olalım, sadece bir tane James Brown var ve iyi bir James Brown gerçekten dayanılmaz olur. Open Subtitles او مغنى رئيسى من نوع جيمس براون لانك تعرفين بصدق انة لا يوجد الا جيمس براون واحد فقط وانتى تعرفى انة مغنى لا يطاق
    İzlemesi bile benim için dayanılmaz. Open Subtitles و هو الامر الذي لا يطاق بالنسبة لي حتى التفكير فيه
    Anneler buraya geri döndüklerinde, bunalım katlanılmaz seviyede oluyor. Open Subtitles بعد عودة الأمّهات إلى هنا، يكون الاكتئاب لا يطاق تقريباً
    Öyle. Nedenini de biliyorum. Hepsi dayanılmaz şekilde sıkıcı çünkü. Open Subtitles وأنا أفهم الآن لماذا الحياة مملة بشـكل لا يطاق
    Öleceğini bile bile bir hastanın öylece çekip gitmesini izlemek dayanılmaz bir şey, anlıyorum. Open Subtitles أعرف ، انه لا يطاق أن ترى مريض يخرج من هذا الباب وأنت تعلم إنه سيموت
    Bu aşamada ulaşıncaya kadar ama dayanılmaz acı olan Open Subtitles لكن حتى يصل لهذه المرحلة فهي في ألم لا يطاق
    Afrodit'e selam olsun! dayanılmaz bir ukala mıyım? Open Subtitles السلام، اوه افروديت هل انا اتحذلق بشكل لا يطاق ؟
    Arzuladığın aşağılanma dayanılmaz bir hale mi geldi? Open Subtitles الانحطاط يقاضيك، لقد اصبحتَ بالقعل شخص لا يطاق
    Yemin ediyorum, hayatım boyunca onun kadar kendini beğenmiş ve dayanılmaz bir insan tanımadım. Open Subtitles أقسم لك، هذا الشخص هو اكثر انسان مغرور بشكل لا يطاق قابلته فى حياتى
    Ama bunu dayanılmaz yapan ise bekarlar masasındaki tuhaf doktor olmak düşüncesi. Open Subtitles لكن ما يجعله لا يطاق فكرة كوني الطبيبة الغريبة
    Acılar dayanılmaz olduğunda, pek neşeli olmayabilirim. Open Subtitles عندما يكون الألم لا يطاق قد لا أكون مبتَهج كثيرًا
    En dayanılmaz yalnızlık mutsuz evliliktir. Open Subtitles هذا هو الشيء الأكثر لا يطاق من المسؤولية في الزواج.
    Bilinci tamamen açık olduğunda acı dayanılmaz olacaktır. Open Subtitles عندما يصبح واعياً تماماً سيكون الألم لا يطاق
    Bir başka Amerikan topluluğu daha cevaplar ararken bir başka baba da çocuğunu kaybetmenin dayanılmaz bir acı olduğunu öğrendi. Open Subtitles مجتمع أمريكي آخر يتوقع إجابات، و أب آخر يعرف الألم الذي لا يطاق لخسارة طفل
    Sağlıkta ve hastalıkta sevmeye yemin ettiğim kişiye güzelliğimi vermek, benim için dayanılmaz bir yükse ya? Open Subtitles ماذا لو كان عبئا لا يطاق بالنسبة لي للتبرع بجمالي إلى الشخص الذي وعدته بالحب في السراء والضراء؟
    Bunu taksit taksit dinlemek çok dayanılmaz olabilir. Open Subtitles و اذا سمعناه على أقساط قد يكون لا يطاق
    Sıcak yaz günleri... dayanılmaz olmalıydı. Open Subtitles لكن في أيام الصيف الحارة... مؤكد أن البقاء هكذا كان لا يطاق بالنسبة له
    Hayatının monotonluğunu tekrar tekrar yüzüne vuran katlanılmaz birisi. Open Subtitles تذكير مستمر بالتكرار الذي لا يطاق وبالضجر الذي يملأ حياتها
    Fakat sanırım Nazi ve Japon idaresi altındaki bir dünya daha kabul edilemez olurdu. Open Subtitles لكننى أقصد أن العالم كان سيصبح مكاناً لا يطاق حقاً تحت حكم النازيين واليابانيين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus