Ancak bu durum aletle temas etmemiş kişilerin etkiye maruz kalmalarını açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يفسر مشاهدات الناس الذين لم يتعاملوا مع الجهاز مباشرة |
Yine de bu, neden Adalet Bakanlığı'na teslim olduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر لمَ قمت بإحقام نفسك في وزارة العدل؟ |
Yine de bu, beni neden bu olayda istemediğini açıklamıyor. | Open Subtitles | ذلك ما يزال لا يفسر عدم رغبتك في إشراكي بالقضية. |
Kafayı yemesi, üstünde bir damla kan olmamasını açıklamıyor ama. | Open Subtitles | تصرفه بجنون لا يفسر عدم وجود بقع دم في ملابسه |
Fakat bu prensip, hiç görmemiş olsak bile, sonsuz sayıda şeyi hayalimizde nasıl canlandırdığımızı açıklamaz. | TED | لكن هذا المبدأ لا يفسر الأشياء اللامتناهية العدد التي نستطيع أن نستحضرها في خيالنا دون رؤيتها حتى. |
Benim daha iyi hissetmemin sebebini açıklamıyor bu durum ama. | Open Subtitles | ولكن هذا مازال لا يفسر لماذا مازلت أشعر أني أفضل |
Yine de kendi bebek partinin ortasında çekip gitmeni açıklamıyor bu. | Open Subtitles | لكن هذا لا يفسر لمَ عساك المغادرة في منتصف حفلة طفلك |
İki adamı nasıl bu kadar etkilediğini açıklamıyor yine de. | Open Subtitles | لكن هذا لا يفسر إلهامك هذا القدر الفائق من الإخلاص |
Ama bu milyarlarca sinir hücresinin ve trilyonlarca sinapsın görme işiyle ne alakası olduğunu açıklamıyor. | TED | لكن هذا لا يفسر البلايين من العقد العصبية و ترليونات الشبكات المرتبطة بالبصر |
Bu, kontrol panelindeki ruj izini açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر سبب وجود أحمر الشفاه على لوحة عدّادات السيارة |
Ama yine de birilerinin benim o ofisten sağ çıkmamı istemesini açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يفسر لماذا اراد احدهم اخراجي من المكتب حي |
Bu kardeşinle neden anlaşamadığını açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر لماذا أنت وأختك لم تكونا سوية |
Bu, yine de yataktaki küçük yolculuğunuzu açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا مازال لا يفسر وجود أعضائك بين أغطيتها |
Ancak bu yine de benim çocukken okuduğum Adalet Loncası çizgi romanlarını açıklamıyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يفسر كاريكاتير العدل نقابة قرأت عندما كنت طفلا. |
Ama hala adamın neden karısını öldürmesi gerektiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن هذا مازال لا يفسر كيف يجعل الزوج يقتل زوجته |
Ancak bunların ikisi de yabancı kemik parçasının omurgaya nasıl girdiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | و لكن أياً منها لا يفسر كيف ان الشظية العظمية تركت محشورة في الفقرات |
Bunların hiçbiri hayaletin neden kurbanların peşinden gittiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر بعد سبب اختيار الشبح لضحاياه |
Kötü kan kalp ve karaciğer sorunlarını açıklamıyor. | Open Subtitles | الدم الفاسد لا يفسر مشاكل القلب ولا الكبد |
Bu hala kızın, onun dairesinde ne aradığını açıklamıyor. Onun dairesiydi ama artık değil. | Open Subtitles | مما لا يفسر لماذا كانت في شقته وقد كانت لكنها الآن ليست كذلك |
Her neyse bu arı saldırısını ya da gaz şirketinin adamının başına geleni açıklamaz. | Open Subtitles | عل أي حال , هذا لا يفسر لدغات النحل أو عمل شركة الغاز |
Bu tırmık izlerindeki tırnak cilasını açıklar, ama oksitlenmiş demiri açıklamaz. | Open Subtitles | حسناً , هذا سيفير أثر طلاء الأظافر في الخدوش و لا يفسر أكسيد الحديد |