Gerçek hayatta olmaz ki. Profesyöneller böyle yapmaz. | Open Subtitles | هراء جيمس بوند هذا لا يحدث في الواقع المحترفين لا يفعلون هذا |
Çünkü akıllı insanlar aptallık yapmaz, sadece aptallar yapar. | Open Subtitles | وهذا لأن الأشخاص الأذكياء لا يفعلون مثل مايفعل الأغبياء |
Zorlukları aşan insanlar, bunu yalnız başlarına yapmazlar. | TED | الأشخاص الذين يتجاوزون الصعاب لا يفعلون ذلك لوحدهم. |
Bize yorulmadan şarkı söylemek dışında hiçbir şey yapmazlar. | Open Subtitles | لا يفعلون شيئاً سوى الغناء من قلوبهم لأجلنا |
Bana bir şey yaptıkları yok, bunu onlarla birlikte yapıyorum. | Open Subtitles | إنهم لا يفعلون أي شيء بي أنا افعل هذا معهم |
Yüzde bir kutucuğu işaretliyor. Geriye kalanlar hiç bir şey yapmıyor. | TED | واحد بالمئة يضع علامة في المربع. الباقون لا يفعلون شيئا. |
Görüyorsun, suçları tahmin eden sistemi yapan kişiler bunu başkalarını düşündükleri için yapmadılar. | Open Subtitles | أترى، الاشخاص الذين طوّروا نظام التنبوء بالجريمة لا يفعلون ذلك لشيء من الإيثار |
Bunu yalnızca grup için yapmıyorlar, bunu yapmak konumlarını sağlamlaştırıyor. | TED | فهم لا يفعلون ذلك من أجل الجماعة فحسب، لأنهم بذلك يعززون منصبهم. |
Hey, arkadaşlar bunu yapmaz. | Open Subtitles | لا ، لم أُدعَى حسناً ، فالأصدقاء لا يفعلون ذلك |
Hayır. Normal bir kadın böyle şeyler yapmaz. | Open Subtitles | لا, النساء الطبيعيات لا يفعلون أموراً كهذه |
William, insanlar senin yaptığını onur için yapmaz. | Open Subtitles | ويليام الناس لا يفعلون ما تفعله من باب الشرف |
Biz arkadaşız. Arkadaşlar öyle şeyler yapmaz. | Open Subtitles | نحن أصدقاء الأصدقاء لا يفعلون أشياء مثل هذه |
Yargıç hiçbir iş yapmaz, ama bütün övgüyü o alır. | Open Subtitles | القضاة لا يفعلون أي شيء، وينالون كل المجد |
Evet, gerçek polisler ise böyle yapmaz, yoksa kaçak şahıs geldiğimizi anlar. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أفراد الشرطة الحقيقيّة لا يفعلون ذلك حتى لا يعرف الهارب الإنساني أننا قادمون خلفه. |
Bize yorulmadan şarkı söylemek dışında hiçbir şey yapmazlar. | Open Subtitles | لا يفعلون شيئاً سوى الغناء من قلوبهم لأجلنا |
Hayır yapmazlar. Ben yapan birini tanımadım. | Open Subtitles | هذا ليس ما يفعله الرجال، أعرف العديد لا يفعلون هذا. |
Ne de olsa oğlanlar, Bayan Wilde.. Asla söylediğini yapmazlar. | Open Subtitles | الاولاد انسة وايلد لا يفعلون ما يقال لهم ابدا |
Asla senin için karısından ayrılmaz. Bunu asla yapmazlar. | Open Subtitles | إنه لن يترك زوجته من أجلك إنهم لا يفعلون ذلك |
Zaten çatlamış kaburgalara bir şey yaptıkları yok. | Open Subtitles | انهم لا يفعلون أي شيء للأضلاع المكسورة على أية حال |
Lanet olası polisler birşey yapmıyor diyor. | Open Subtitles | تقول بأنّ الشرطة الملاعين لا يفعلون شيئاً |
Direkt emirler dışarıdan, ve daha önce hiç bunu yapmadılar. | Open Subtitles | اتصال شخصي و أوامر مباشرة لا يفعلون ذلك أبداً |
Ödül vermekten başka bir şey yapmıyorlar. | Open Subtitles | دعنا ننسى المحادثة لا يفعلون أي شيء سوى منح الجوائز أنا لا أصدق ذلك |
Onların kıçına tekmeyi basacağız çünkü onlar bir b.k yapamaz. | Open Subtitles | ونريد خاصَّتنا أن يركل مؤخراتهم الآخرين لا يفعلون شيئاً |
Sadece sesini duyar ve senin söylediklerinden başka bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | لا يسمعون سوى صوتك لا يفعلون سوى ما تقوله |