Geldiğin için teşekkürler ama bunun bir faydası yok. | Open Subtitles | شكرا لك لقدومك ولكن هذا من الواضح انه لا يفيد |
Bu yüzden eğer gerçekten bitti diyorsan ve umudun yoksa bitir o halde. Çünkü bu yaptığının bir faydası yok. | Open Subtitles | لذا لو انتهيت فعلًا وانعدم أملك، فلتنتهِ، لأن سلوكك لا يفيد. |
Kimseye bir faydası yok. | Open Subtitles | دورة من العنف الذي لا يفيد ويستهلك كل شيء |
Bunun kimseye yararı yok, biliyorsun. | Open Subtitles | هذا لا يفيد أحدا, انت تعلم ذلك |
Hiçbir şey söylemeyeceğim, yararı yok. | Open Subtitles | لكني لن أقول أي شئ، إنه لا يفيد |
Öfkelenmeniz bir işe yaramaz. Karşınızdaki daha da kapanır. | Open Subtitles | لا تغضبي ، الغضب لا يفيد يجعل الناس دفاعيّين |
Onu burada mı bıraksak acaba? Nasıl olsa bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | ,علينا إذا أن نتركه إنه لا يفيد بشيء على أى حال |
Şikâyet etmeyi bırak, bir faydası yok. | Open Subtitles | كفوا عن التذمر إنه لا يفيد |
Maria'nın bu manastıra bir faydası yok | Open Subtitles | أن وجود ماريا لا يفيد الدير |
Tartışmayın. Tartışmanın faydası yok. | Open Subtitles | لا تجادل ، الجدال لا يفيد |
Haklısın. faydası yok. | Open Subtitles | أنتِ على حقّ إنه لا يفيد |
Şişmanlamanın kimseye bir faydası yok. | Open Subtitles | هذا لا يفيد أحدا |
Çünkü bunun kimseye faydası yok. | Open Subtitles | حسناً, لأن ذلك لا يفيد أي شخص |
Hiç bir faydası yok. | Open Subtitles | فهو لا يفيد أبداً |
Bunların sana bir yararı yok. | Open Subtitles | كل هذا لا يفيد هذه ليست طبيعتك مخطئة |
Hadi ama! Bunun bir yararı yok! | Open Subtitles | حسناَ دعك من هذا إنه لا يفيد بشيء |
- Açın şunu, Boris! Gidelim! - Bunun bir yararı yok! | Open Subtitles | اكسره يا بوريس، هيا اذهب "هذا لا يفيد" |
- Kimseye yararı yok, tamam mı? | Open Subtitles | -هذا لا يفيد اي احد ,تمام؟ |
Acil serviste ağrı için ibuprofen vermişler. Bu tür ağrıda işe yaramaz. | Open Subtitles | الأطباء أعطوه مسكناً للألم لا يفيد مع هذا الألم |
Korku işe yaramıyor, korku işe yaramıyor. | TED | ان الخوف لا يفيد .. حسنا ان الخوف لا يفيد |