Yerleşkeden telefon aramaları yapmıyorlar. Yakındaki baz istasyonunu kontrol ettik. | Open Subtitles | لا يقومون باتصالات من المجمع السكني، تفحصنا برج الهاتف القريب |
Bunu yapmaları gerektiği sıklıkta yapmıyorlar, ama gene de yapıyorlar. | TED | صحيح انهم لا يقومون بذلك على النحو الملائم .. ولكنهم يقومون بها على الاقل |
Bu yüzden onları küçük insanlar gibi algılayamıyoruz, çünkü işlerini bizim yaptığımız yoldan yapmıyorlar. | TED | لذلك، لا يمكننا تشبيههم بالصغار من البشر لأنهم لا يقومون بالأمور بنفس طريقتنا. |
Ve bir sürü erkek bunu değiştirmek için bir şey yapmıyor. | TED | وأن العديد من الرجال لا يقومون بأي شيء لتغيير ذلك. |
Duyduğumuza göre bu vasiler işlerini düzgün yapmıyor olabilirler. | Open Subtitles | من حيث سمعنا، أولئك الأوصياء ربما لا يقومون بوظيفتهم |
Gerçekten iş yapmazlar, sadece her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak isterler ki bu da rahatsız etmektir. Ve dünyada birçok yönetici var şu anda. | TED | هم لا يقومون بعمل حقيقي لذلك يتوجب عليهم التأكد من ان الآخرين قاموا بالعمل , وهو المقاطعه ونحن لدينا الكثير من المديرين في العالم الآن. |
Bundan eminim çünkü önemli insanlar saha işleri yapmazlar. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك، لأن هؤلاء الناس لا يقومون بالعمل الميداني |
Sence bunu içlerini rahatsız eden suçluluktan yapmıyorlar mı? | Open Subtitles | هل تظن أنهم لا يقومون بذلك بسبب ذنب تافه؟ |
Bu adamlar manyak. Bu işi para için yapmıyorlar. | Open Subtitles | أولئك الرجال مجانين، انهم لا يقومون بهذا من أجل المال |
Hiçbir şey yapmıyorlar. Şaşırtıcı. Bal gerçekten insanı değiştiriyor. | Open Subtitles | لا يقومون بشيء، هذا مذهل العسل يغير الناس حقاً |
Madem ki onlar gönüllü olarak bunu yapmıyorlar, ...bizler de zor kullanmak durumundayız. | Open Subtitles | ولأنهم لا يقومون بذلك طوعاً فيجب علينا أن ننتزعه منهم |
Artık böyle yapmıyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يقومون بصنع هذه المحركات بعد الأن |
Bunu yapmak kendilerini iyi hissettirir. Bunu... para için yapmıyorlar. | Open Subtitles | يعجبهم القيام بذلك، لا يقومون بذلك مقابل المال |
Çünkü benim boyumdaki insanlar için çadır yapmıyorlar. | Open Subtitles | لأنهم لا يقومون بعمل خيام . للأشخاص الذين يماثلونني في الحجم |
İnsanlar artık "değil" şakası yapmıyor. | Open Subtitles | الناس لا يقومون حقا بسرد النكات الان لا .. |
Beyefendiler zaman geçirmekten başka bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لا يقومون بشيء سوى إضاعة الوقت |
Onlar seninle kavga etmiyorsa, onlar da işini yapmıyor demektir. | Open Subtitles | ولو لم يتشاجروا معك، فهم لا يقومون بعملهم. |
Lisa, kendin söyledin. Darlingler küçük ve basit şeyler yapmazlar. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك أن الدارلينغ لا يقومون بما هو صغير و بسيط. |
Neden bu tür saçmalıları hafta sonu yapmazlar? | Open Subtitles | لماذا لا يقومون بفعل هذه القذارة ببقية أيام الاسبوع ؟ |
İşin ucunda çok büyük şeyler var, bu yüzden hiç yapmazlar. | Open Subtitles | . مخاطرة كبيرة, ستضعهم علي المحك . لذا لا يقومون بهذا, بتاتاً |