Savunmanın, kanıtların en önemli parçasına ulaşmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع المدعى عليه يحكم سيطرته على القطعة الرئيسية من الأدلة |
Başka? Bir görüntünün hayatını tüketmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع هذه الصورة تغير حياتك بالكامل |
Görüyorsun, Timmy, bunun seni yönetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | تيمى لا يمكنك أن تدع هذا يقودك طوال الوقت |
Geçmişte olanlar beni ilgilendirmiyor. Bunun seni etkilemesine izin veremezsin. | Open Subtitles | ،لا أهتم بما حدث في الماضي لا يمكنك أن تدع ذلك يؤثّر فيك |
Verdiğin kararlar her zaman soruna neden olabilir ama bunların seni durdurmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | يمكنكدائماًإيجادعيوبفيأي قرار، لكن لا يمكنك أن تدع ذلك يردعك |
Lütfen dostum, medyanın beni görmesine izin veremezsin! | Open Subtitles | أرجوك، يا رجل، لا يمكنك أن تدع وسائل الإعلام تراني. |
Seçim kampanyasının dış politikamızı yönlendirmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع الحملة تدير سياستنا الخارجية |
Bu çocuğun seni hırpalayıp durmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع ذلك الفتى يستمر بالضغط عليك |
Buna mecbursun. Bu olayın seni bir canavara dönüştürmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | يجب أن تفعل، لا يمكنك أن ...تدع هذا يحوّلك لوحش، لذا |
Gerçekte kim olduğunu öğrenmelerine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع أحدًا يعرف هويتك الحقيقية. |
oradaki insanlar bizi durdurmaya çalışıyor. bunun olmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | الناس هناك يحاولون أن يردعونا لا يمكنك أن تدع ذلك يحدث |
Şimdi bıçakla veya değil, diğer insanların sana ne olduğunu söylemesine izin veremezsin. | Open Subtitles | سكين أم لا، لا يمكنك أن تدع... الآخرون أن يخبروك ما تكون |
Bu bedenin ölmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع هذا الجسد يموت |
Çocuğun seni bu hâle getirmesine izin veremezsin! | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع ذلك الطفل يغلبك |
Bu insanların seni kullanmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع هؤلاء يستغلونك هكذا |
Kimsenin güçlerini kullanırken seni görmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع أحدا لـ يرى قواك |
Bak, bunun seni etkilemesine izin veremezsin. | Open Subtitles | انظروا، لا يمكنك أن تدع هذا يحصل لك. |
Bir kadının, seni böyle etkilemesine izin veremezsin Duck. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع لأي مرأة (أن تؤثر عليك هكذا يا (داك |
Jack Bauer gibi bilinmeyen bir etkenin içeri girip her şeyi karıştırmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك أن تدع شخصاً غامضاً كـ(جاك باور) يأتي معنا ويفسد الأمور |