Tek başına Yapamazsın. Seninle ilgileneceğim. | Open Subtitles | و لا يمكنك فعلها وحدك لكنى سأساعدك وأجعل هذا يحدث |
Bunu bir kasaba hapishanesinde kıçından yapışık olarak Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها من قاع أنبوب الصمغ في سجن المقاطعة |
Onunla ödeşmek veya yaptığını ödetmek istiyorsan bunu hapisteyken Yapamazsın. | Open Subtitles | لو أردت العودة لجعله يدفع الثمن بأي حال لا يمكنك فعلها من قاع حوض ضمغي في سجن المقاطعة |
Yapamazsın. Yapamazsın Sal. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها لا يمكنك فعلها يا سال |
İşte bu iyi haber, Cole. Bunu Yapamazsın! | Open Subtitles | يالها من أخبار سارة، كول لا يمكنك فعلها |
Gerçek bir aile olmadığımız için Yapamazsın, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها لأننا لسنا عائلة بحق, أليس كذلك؟ لا أستطيع... |
Fakat onu seven insanlara da acı çektirmeden bunu Yapamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك فعلها دون معاقبة من يحبونه |
Yapamazsın. Yapamazsın Sal. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها لا يمكنك فعلها يا سال |
- Bunu şu an Yapamazsın çünkü gidiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها الآن لأننا مغادرون |
Bunu bensiz Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها بدوني |
Bu halde Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها بهذا الجسم |
Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها. |
- Yapamazsın bunu. - Ama harika biri. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها - ولكنه رجل رائع - |
Yapamazsın, Yapamazsın işte. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها. |
Üzgünüm ama Yapamazsın. | Open Subtitles | أنا آسف لكن لا يمكنك فعلها |
Bunu Yapamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها! |
Ben de seninle geleceğim, tek başına Yapamazsın bunu. | Open Subtitles | -سأرافقك، لا يمكنك فعلها وحدك . |
Bunu Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها |
- Asla Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها |
Bunu Yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعلها |