"لا يمكننا فعل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu yapamayız
• edemeyiz
• yapamayız çünkü
• bu şekilde yapamayız

Hepimiz aç gözlüyüz ve korkuyoruz ama Bunu yapamayız. Onu ölüme terk edemeyiz.
جميعنا جشعون وخائفون، لكن لا يمكننا فعل ذلك بهِ، لا يمكننا تركه للموت.

Yaz ilişkimizi kuvvetlendirmek için mükemmel bir dönem diye düşünüyorum ama eğer 9.500 kilometre ayrıysak, Bunu yapamayız.
و لا يمكننا فعل ذلك لو كنّا على بعد 6 آلاف ميل.

Bunu yapamayız.
لا يمكننا فعل ذلك يبدو هذا صعبا على الشرح يا كيراس

Bunu yapamayız. Eğer onları yalnız başına bırakırsak yaratığa karşı savunmasız bırakmış oluruz.
لا يمكننا فعل ذلك سنتركهم معرضين لخطر المخلوقات إن فعلنا

Hayır, tatlım, üzgünüm. Bunu yapamayız.
كلاّ يا عزيزتي، أنا متأسفة لا يمكننا فعل ذلك

Dostum, flaş ışığı gibi yanıp sönen bir saralı gibisin. Bunu yapamayız.
هذا مثل تسليط ضوء قوي علي شئ يحدث له صدمة، لا يمكننا فعل ذلك

- Evlerine gidip ödevlerini yapacaklar. - Bunu yapamayız.
ارسالهم الى منازلهم لكي يؤدوا واجباتهم الدراسية لا يمكننا فعل ذلك

Diğer bombaların nerede olabileceğini falan. Ama Bunu yapamayız çünkü adam lanet olası komada.
لكن لا يمكننا فعل ذلك عندما يكون الرجل في غيبوبة.

Hayır, Dylan, biz Bunu yapamayız. Nedenini bilmek ister misiniz?
كلا ديلان لا يمكننا فعل ذلك اتعلم لماذا ؟

Bu sefer adamlar "Nein" diyor, "artık Bunu yapamayız."
، و هذه المرة يقولون : " كلا " لا يمكننا فعل ذلك مجددا

Bunu yapamayız. Üzgünüm.
.كلا. لا يمكننا فعل ذلك أنا أسف

Bu insanlık dışı, biz, Bunu yapamayız.
هذا غير انسانى لا يمكننا فعل ذلك

- Hayır, Bunu yapamayız. - Biz pislik değiliz.
لا يمكننا فعل ذلك نحن لسنا حمقى

Bu Hitler'i başkan yapmak gibi bir şey. Bunu yapamayız.
سوف نجعل "هتلر" يصبح الرئيس أو شيء من هذا القبيل، لا يمكننا فعل ذلك

- Hayır. Bunu yapamayız.
بغلق جميع المصارف حالاً - كلّا، لا يمكننا فعل ذلك -

Gezegendeki diğer ülkeler bir şekilde, gelecek nesilleri yetiştirenlere ücretli izin vermenin bir yolunu bulmuş. Fakat biz diyoruz ki: "Biz Bunu yapamayız."
كل اقتصاد آخر على هذا الكوكب وجد وسيلة تحقيق نفس المستوى من إجازة مدفوعة الأجر على الصعيد الوطني لأولئك الأشخاص الذين يقومون بعمل لمستقبل تلك البلدان، لكننا نقول، "لا يمكننا فعل ذلك."

Bunu yapamayız.
آوه, لا يمكننا فعل ذلك

- Sherlock, Bunu yapamayız.
شيرلوك لا يمكننا فعل ذلك

- Sana yalan söylemedim. Artık kürtaj yapamayız çünkü doğum başlamış bile.
لم أكذب عليك قط لا يمكننا فعل ذلك الآن، أنت في المخاض

Hayır, hayır, bu işi bu şekilde yapamayız.
لا، لا، لا يمكننا فعل ذلك هكذا