"لا يمكنني الإنتظار حتى" - Traduction Arabe en Turc

• için sabırsızlanıyorum
• kadar bekleyemem

Yarın çıkıyorum. Çocuklarımı görmek için sabırsızlanıyorum. Çocuğun var mı?
سأخرج غدا، لا يمكنني الإنتظار حتى أرى أطفالي، أرزقت بأطفال؟

İlacın etkisinin geçmesi için sabırsızlanıyorum.
أتعلمين، لا يمكنني الإنتظار حتى تُنتَزَع منّي علامة المُخدّر التجارية

Ben onun yüzüne görmek için sabırsızlanıyorum.
لا يمكنني الإنتظار حتى أرى النظرة على وجهه

Sonunda seninle tanışacağım için sabırsızlanıyorum.
أنا فقط لا يمكنني الإنتظار حتى أقابلكِ أخيراً

Öğlene kadar bekleyemem. Aslında, daha fazla bekleyemem.
لا يمكنني الإنتظار حتى الظهيرة في الحقيقة , لا يمكنني الإنتظار أكثر من ذلك

18 olana kadar bekleyemem.
لا يمكنني الإنتظار حتى تصل إلى سن 18

Kabul. Seni ateşle uğraşırken görmek için sabırsızlanıyorum.
لك هذا , لا يمكنني الإنتظار حتى ارى اللحم على النار

Kekin hazır olması için sabırsızlanıyorum. - Bir şeye ihtiyacın var mı bebeğim?
لا يمكنني الإنتظار حتى يجهز الكعك هل تريدين أي شيء؟

Kocama söylemek için sabırsızlanıyorum!
لا يمكنني الإنتظار حتى أخبر زوجي

- O beni buldu. Muhteşem bir şey. Okumak için sabırsızlanıyorum.
-هو من عثر عليّ رائع ، لا يمكنني الإنتظار حتى أقرأ هذا

Seni görmek için sabırsızlanıyorum, canım.
لا يمكنني الإنتظار حتى أراك يا عزيزي

Ve Şükran Günü'nde görmek için sabırsızlanıyorum.
التي لا يمكنني الإنتظار حتى أراها في عيد الشكر... .

Bebeği buraya getirmek için sabırsızlanıyorum. Ben gece hemşiremizi buraya getirmek için sabırsızlanıyorum.
نواه ) ,لا يمكنني الإنتظار حتى يأتي هذا الطفل)

Değerlendirmeni doldurmak için sabırsızlanıyorum.
لا يمكنني الإنتظار حتى أقيّمك بالفشل أيها (الثمرة)

Emekli olmak için sabırsızlanıyorum.
لا يمكنني الإنتظار حتى اتقاعد

- Bebeğim, pazartesiye kadar bekleyemem. - Söz veriyorum, hepsi bitecek.
عزيزي، لا يمكنني الإنتظار حتى الإثنين - أعدك، سينتهي كل شيء -