"لا يمكنه أن" - Traduction Arabe en Turc

    • edemez
        
    • Bizi
        
    • olmamalı
        
    • edemiyor
        
    • kalamaz
        
    Baksana mankafa, o sana yardim edemez! Senin ne oldugunu biliyorum, tamam mi? Open Subtitles أيها الوغد , لا يمكنه أن يساعدك أعرف من أنت
    Ama hepimiz yerlerimizi alana kadar Fırtına hareket edemez. Open Subtitles لكنه لا يمكنه أن يتحرك إلا عندما نكون جميعاً في أماكننا.
    "Luke şu an sana yardım edemez." Tırmık öyle dedi. Open Subtitles "لوك لا يمكنه أن ينقذك الآن" هذا ما قاله سكراتش
    Aguirre'in, Bizi kurallara karşı gelmeye zorlamaya hakkı yok! Open Subtitles أجيري لا يمكنه أن يجعلنا نفعل شيء ضد القواعد
    Birleşik Devletler Senatör'ü olmamalı. Open Subtitles لا يمكنه أن يصبح سيناتور الولايات المتحدة
    Bir çeşit uzaylı böcek kendisini boynuna bağladı. Binbaşı hareket edemiyor. Open Subtitles هناك حشرة فضائية غريبة ممسكة بعنقه و هو لا يمكنه أن يتحرك مطلقا
    Sonsuza kadar sana kızgın kalamaz. Open Subtitles لا تقلق، لا يمكنه أن يستاء منك إلى الأبد.
    Orada öylece durarak bize yardım edemez. Open Subtitles لا يمكنه أن يساعدنا .لأنه يقف بعيدا عنا
    Polis, böyle davranışlara müsamaha edemez. Open Subtitles ...فهذا واضح سلك الشركة لا يمكنه أن يقبل بسلوك مثل هذا
    Vali Buckley... henüz yapılmamış bir talebe itiraz edemez. Open Subtitles لا يمكنه أن يعارض طلب لم يقدم بعد
    Bir yabancı Rus Ordusuna komuta edemez. Open Subtitles أجنبي لا يمكنه أن يقود الجيش الروسي
    ve aşk hiçbir şeyi elde edemez. Open Subtitles الحب لا يمكنه أن يتغلب على شيء
    Tanık itiraz edemez. - Reddedildi! Open Subtitles كلا، الشاهد لا يمكنه أن يعترض.
    - Bizi bulamayacağı bir yere gideriz dönene kadar da polisler onu yakalar zaten. Open Subtitles نذهب لمكان لا يمكنه أن يجدنا فيه و نعطي رجال الشرطة الوقت الكافي للقبض عليه
    Yani havamızı dışarıya boşaltarak Bizi öldüremezler? Open Subtitles لا يمكنه أن يقتلنا إذًا بإفراغ الهواء
    Bekleyin, bakın, burada Bizi öldürmek değil - Gerçekten mi? Open Subtitles إنتظر ، أترى ، لا يمكنه أن يقتلنا هنا - حقاً ؟ أتظنين أن أحداً من هؤلاء سيلاحظ ؟ -
    Henüz erken demişken, bugün olanlar bir daha olmamalı. Open Subtitles بالتحدث عن التسرع ما حدث آنفاً... لا يمكنه أن يحدث مجدداً
    Bunlardan haberi olmamalı. Open Subtitles لا يمكنه أن يعرف أيا من هذا.
    Yine de çok fazla uzaklaşmış olmamalı. Open Subtitles لا يمكنه أن يبتعد بالرّغم.
    Ya Tanrı müdahale edemiyor ve hiçbir etkisi yok. Open Subtitles إما أن الله لا يمكنه أن يتدخل وليس له دور..
    Sütyen satan çocuk sevdiği kızı ikna edemiyor. Open Subtitles بائع حمّالات الصدر لا يمكنه أن يقنع فتاته
    Üstünde kıl olmadan salata servis edemiyor işte. Open Subtitles لا يمكنه أن يقدم سلطة بدون أرنبة *تقصد شعرة*
    Temizlikçi dışarıda fazla kalamaz. Open Subtitles بواب لا يمكنه أن يسبق صائدي البشر في المدينة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus