"لا يوجد شيء آخر" - Traduction Arabe en Turc

    • başka bir şey yok
        
    • hiçbir şey yok
        
    • bir şey kalmadı
        
    • bir şey yoktu
        
    Biliyorum. Bunu istemezdim ama yapabileceğim başka bir şey yok. Open Subtitles أعلم، لم أكن لأسأل لكن لا يوجد شيء آخر أستطيع فعله
    Üzgünüm Westen. Konuşacak başka bir şey yok. Bly beni dinle. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر للتحدث عنه بلاي ، اسمعني أرجوك
    Sizin için yapabileceğim başka bir şey yok bayım. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر يمكنني مساعدتك به, يا سيدي
    Öyle yapıyorum çünkü başka yapacak hiçbir şey yok. Open Subtitles أفعل ذلك لأنه لا يوجد شيء آخر لأفعله.
    # Her şeyi gördüm artık Görecek bir şey kalmadı # Open Subtitles رأيت كل شيء لا يوجد شيء آخر لأراه
    Onun gibi bir kız için, daha fazla istediği bir şey yoktu. Open Subtitles بالنسبة لفتاةٍ مثلها لا يوجد شيء آخر تريده
    Justine'in hikâyesi ile ilgili olarak beni etkileyen şey, eğer adını bugün Google'da ararsanız, Google sonuçlarının ilk 100 sayfasında bu hikâyenin çıkması -- onunla ilgili başka bir şey yok. TED ما صدمني في قصة جوستين، هو أنه في الحقيقة إذا قمت بالبحث عن اسمها اليوم، ستغطي هذه القصة حوالي مئة صفحة من صفحة النتائج لا يوجد شيء آخر حولها.
    Ben ve hesap defterleri dışında görecek başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر تراه سواي و سوى الكتب
    Burada yapacak başka bir şey yok. Open Subtitles -هل الأفضل مشاهدة فيلم قديم ؟ لا يوجد شيء آخر للقيام به.
    Yapabileceğimiz başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر يمكننا القيام به
    Bu boktan yerde yapacak başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر ! لنفعله مع هؤلاء الحمقى
    Burada yapacak başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر للقيام به هنا.
    Burada yapabilceğimiz başka bir şey yok Open Subtitles لا يوجد شيء آخر يمكننا فعله هنا
    - Aşağıda başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر بالأسفل هنا
    Elimizden gelen başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر يسعنا عمله
    Bana verebileceği başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء آخر أريده منه
    Üzgünüm. Senin için yapabileceğim başka bir şey yok, Isabel. Open Subtitles أنا آسفة، لا يوجد شيء آخر (يمكنني القيام به لأجلكِ، يا (إيزابيل
    Cebinde başka bir şey yok mu? Open Subtitles لا يوجد شيء آخر في جيوبك؟
    Ve başka hiçbir şey yok bu şehri ateşe verebilecek. Open Subtitles و لا يوجد شيء آخر "يُمْكِنُ أَنْ يُشعلَ النار في هذه البلدةِ"
    # Her şeyi gördüm Görecek bir şey kalmadı # Open Subtitles رأيت كل شيء لا يوجد شيء آخر لأراه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus