Yaptığım her hareketi açıklayacak yada doğrulatacak zamanım yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لأشرح أو أبرر كل خطوة أقوم بها |
Benim zamanım yok. 10 puanlık artışı sağlamak için 8 günüm var. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لدي فقط 8 أيام لكي ترتفع نقاطي 10 نقاط |
Benim zamanım yok. 10 puanlık artışı sağlamak için 8 günüm var. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لدي فقط 8 أيام لكي ترتفع نقاطي 10 نقاط |
Fotokopiye gitmeye vaktim yok. Yeni eleman yapsın. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لذلك دع الموظف الجديد يفعله |
O kadar kötüydün ama şu an sana kızgın olmak için hiç vaktim yok. | Open Subtitles | لقد كنت حقاً سيئ جداً، لكن لا يوجد لدي وقت للغضب |
Onun için zamanım yok! | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لهذا |
- Bekleyecek zamanım yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت للإنتظار |
Bak, buna vaktim yok. Anladın mı? | Open Subtitles | اسمعى ، لا يوجد لدي وقت لهذا هل تفهمين |
- Birazdan uçağım kalkıyor. Fazla vaktim yok. | Open Subtitles | -سأغادر خلال خمسة دقائق، لا يوجد لدي وقت |
Evet, önemsiz insanlarla kaybedecek vaktim yok. | Open Subtitles | نعم ، لا يوجد لدي وقت لصغار الناس |