Bir kökene bile tarif edilemez bir acı ve işkence edeceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّه سيُنزل ألمًا لا يوصف وعذابًا حتّى بالنسبة لمصّاص دماء أصليّ. |
Ama şimdi, toplum gözünde paçavra olmak nasıl bir duygu biliyorum tarif edilemez bir acı. | Open Subtitles | لكن الآن أنا أعرف كيف هو الخزي من التوبيخ العام و الألم الذي لا يوصف |
İnanılmaz bir şeydi. Bütün o gücü hissetmek tarif edilemez bir şeydi. | Open Subtitles | كان شعواً جمّأً بالنشاط، الشعور بالقوّة كان لا يوصف. |
Uzun zaman önce, uzak bir diyarda ben Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi serbest kalmış korkunç bir iblistim. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda ben Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi serbest kalmış korkunç bir iblistim. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Beni o hançerle bıçaklayıp saatler boyunca tarif edilemez bir acı çekmek durumunda bıraktın. | Open Subtitles | طعنتني بذلك النصل وجعلتني أتحمّل لساعات ألم لا يوصف. |
"Yüreğimin bir resmini çizebilseydim eğer, zaman içinde artan ve gelişen bağlılıkla, başımızdan geçen onca yılı ne tarif edilemez bir hazla geçirdiğimi anlayabilirdin. | Open Subtitles | أود ان أوجه كلمة من قلبي انت تعرف شعوري لا يوصف قضينا الكثير من السنين الغياب مع وجود زيادة المودة و الأشتياق في جميع الأوقات |
Geçen her saniye de Niklaus'a tarif edilemez bir ızdırap çektiriyor. | Open Subtitles | وفي كلّ ثانية يظلّ داخله يُنزل بـ (نيكلاوس) عذابًا لا يوصف. |
Bu, beni tarif edilemez bir şekilde mutlu ediyor. | Open Subtitles | يجعلني سعيدة للغاية بشكل لا يوصف |
Bizim için manastıra girdikleri an tarif edilemez bir kabustu. | Open Subtitles | بالنسبة لنا، عندما... ظهروا في الدَير، كان ذلك... كابوساً لا يوصف |
Harika, tarif edilemez bir şeydi. | Open Subtitles | رائع، لا يوصف |