İşlerimizi düzene sokmak biraz zaman alacak ama düğünden sonrası için bilet ayırtacağım. | Open Subtitles | سوف يستغرق منا بعض الوقت لنرتب امورنا، ولكن سوف أحجز تصريحا لبعد الزواج |
Van Gein'in niyeti belli. Savaş sonrası için tedbir alıyor. | Open Subtitles | فان جين سيحاول تغطية نفسه لبعد الحرب لقد قال ذلك بنفسه |
Bayan Van de Kamp onların yemekten sonrası için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيدة فان دي كامب تقول ان هؤلاء لبعد العشاء |
Seni korkutmak istemem evlat, ama kocaman bir sakalı olsaydı dahi bütün öğleden sonraya ihtiyacı olmazdı. | Open Subtitles | لا أريد إفزاعك بني لكن حتى لو كانت لديها لحية طويلة وكثيفة فهي لا تحتاج لبعد ظهيرة كاملة |
Bir bilim projesi için çalışıyorlar onu almak için yemekten sonraya kadar beklemelisin. | Open Subtitles | لذا عليكَ أن تنتظر لبعد العشاء حتى تأخذها |
Bir sonraki sefer iki saat sonra. Siz uyumadan gelebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | الرحلة التالية لن تنطلق لبعد ساعتين لا أعتقد أني سأصل قبل أن تنامي |
"Eğer fazladan bir kuvvet daha tanımlamak istiyorsam, belki fazladan bir boyuta daha ihtiyacım vardır." | TED | حيث قال: إن كنت أريد شرح قوة إضافية أخرى، ربما أحتاج لبعد إضافي آخر. |
O kağıtlarının birinde gerçekten adamın karısını yumruklayacağını öngörmediysen söylediğin her şey olay sonrası mantık yürütmenden başka bir şey değil. | Open Subtitles | ما لم تكن احدى بطاقاتك قد تنبأت ان الرجل سيلكم زوجته كل ما تقوله هو تبرير لبعد ما حصل |
Bir saat sonrası için ameliyathane ayarladık. | Open Subtitles | لقد حجزنا غرفة العمليات لبعد ساعة من الان |
Ben lisedeyken bu en sevdiğim 'ayrılık sonrası güç verici şarkı'ydı. | Open Subtitles | في ثانوية جونيور كانت هذه أغنيتي المضلة لبعد الأنفصال |
Sayın Yargıç yemek sonrası görüşme için hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعدون للإنتظار لبعد الغداء يا حضرة القاضية |
Ama öğleden sonrası için hâlâ hazırsınız. | Open Subtitles | لكن مـا زال لديكَ حجزاً لبعد الظهر |
Öğleden sonrası için belki biraz fazla resmi. | Open Subtitles | ربما تكون رسمية جداً لبعد الظهر |
Penthouse kral süitinde sabaha, belki de öğleden sonraya kadar bırakmak istemeyeceği bir kadınla olduğuna seni temin ederim. | Open Subtitles | في جناح في فندق الامبراطورية مع امرأة , أؤكد لك أنه لن يغادر حتى الصباح , ربما حتى لبعد الظهر |
Toplantımı Çarşamba öğleden sonraya almalıyım. | Open Subtitles | هاى، اضطررت لنقل موعدى لبعد ظهر يوم الاربعاء |
Oh, pekala, şu iş mevzularını yemekten sonraya çocuklar, olur mu ? | Open Subtitles | أوه، حسنا، دعونا فقط نوفر كلام العمل لبعد العشاء، اليس كذلك يأولاد. حسنا؟ |
Avukatla olan görüşmeyi öğleden sonraya aldım. | Open Subtitles | لقد أجّلت ميعاد المحامي لبعد ظهر هذا اليوم |
Eğer öğleden sonraki planlarınızla çakışıyorsa, arayıp haber vermenizde fayda var. | Open Subtitles | اذا كان هذا يتداخل مع أية مشاريع رتبتموها لبعد ظهر اليوم أقترح عليكم أن تجروا بعض الاتصالات |
Pekâlâ. Üniversiteye gitmeyeceğine göre liseden sonraki planların nedir? | Open Subtitles | حسناً، ما هي خططك لبعد المدرسة العليا بما انك لن تذهبي للجامعة؟ |
Tanrıçalar, hadi öğleden sonraki programımızı tekrardan gözden geçirelim. | Open Subtitles | أيتها المجموعة , لنراجع جدولنا ماذا سنفعله لبعد الظهيره |
Farklı bir boyuta açılan bir kapı gibi. | Open Subtitles | كان هناك باب يفتح لبعد اخر او شيء من هذا القبيل |
Eğer geçidi bilet olmadan başka bir boyuta açabilirsen, hepimiz kaboom* gideriz. | Open Subtitles | إذا حاولت فتح البوابة لبعد آخر دون تذكرة فسينتهي أمرنا جميعا |
Bu öğleden sonra için özür dilemek istemiştim. | Open Subtitles | فقط أريدَ الإعتِذار لبعد ظهر اليوم. |